Kent Bahçeleri Çoğalsın Diye: Bahçecinin El Kitabı | ÇEKÜL

Kent Bahçeleri Çoğalsın Diye: Bahçecinin El Kitabı

Alper Can Kılıç - Ekoloji Aktivisti, ÇEKÜL İletişim Sorumlusu
Yerel Kimlik Dergisinin 61. sayısında yayımlanmıştır. (sayfa: 30-34)

ÇEKÜL Vakfı tarafından hazırlanan Bahçecinin El Kitabı bahçeciliğe ilgi duyanlar, mahallelerinde ya da kentsel yaşam alanlarında bir imece hareketini başlatmak isteyenler veya kamusal mekânları etkinleştirmeye çalışan yerel yönetimler için bir kaynak niteliğinde.

Mahalle kültürünün canlanmasını ve toprakla insan bağının yeniden kurulmasını mümkün kılan kent bahçeleri örnekleri ülke çapında her geçen gün artıyor. Toprak ve yeşil alanların giderek azaldığı yaşam alanlarımızda, kent içinde ve çevresinde bu tip kolektif tarım uygulamalarının çoğalması kritik önem taşıyor. Kentlerde kendi bahçelerini yaratmak isteyenler için bir kılavuz niteliğinde olan ve ÇEKÜL Yayınlarından çıkan Bahçecinin El Kitabı, hem taze bir başlangıç için cesaret veriyor hem de okuru, dünyadan örneklerle “kent bahçeleri” kavramının geniş sınırlarında bir gezintiye davet ediyor.

Tarlataban
Tarlataban

Faaliyetlerine kültürel ve doğal koruma başlıkları altında devam eden ve sürdürülebilir bir geleceğin doğa ve kültürle mümkün olacağına inanan ÇEKÜL Vakfı için, kent bahçeleri önemli bir eylem alanı oluşturuyor. “İyi yaşam” olanaklarını tabandan işbirliği ve dayanışma ile “üretim” hemzemininde sağlayan kent bahçeleri, insan ve kültür odaklı bir kalkınma için uygulanabilir bir araç. Doğa ve kültür eksenli kentsel koruma ve canlandırma stratejilerini yerelde ve yerelin kaynaklarıyla geliştirmeyi ve uygulamayı kendine ilke edinen ÇEKÜL Vakfı, kent bahçelerini Merzifon, Kadıköy, Payas gibi pek çok merkezde bir kentsel müdahale yaklaşımının parçası olarak ele aldı.

Değişime Kendi Kapımızın Önünden Başlamak

Kent bahçeleri kısa bir tanımla, kent dokusu içinde rekreatif amaçlara yönelik bitki yetiştirilmesini sağlayan ortak mikro tarım alanlarıdır. Kentin içinde bulduğumuz küçük boşluklarında; arka bahçelerimizde, apartman avlularında, atıl kalmış arsalarda; yenilebilen sebze, meyveler, aromatik otlar, süs bitkileri yetiştirmek üzere “bahçeleştirdiğimiz” yerlerdir. İnsanın toprakla, topraktan gelen besinle ve doğayla bağının giderek koptuğu günümüzde, kent bahçeleri bir imdat çağrısı gibi, küçük bir yerde de olsa, bu bağları korumaya çalıştığımız alanlar olarak öne çıkıyor. Bu alanlara bütüncül bir yaklaşım ve tasarım gözüyle bakarak permakültür, doğal tarım uygulamaları ve alternatif üretim yöntemlerini uygulayarak küçük ama verimli üretim yapılabilir. Bunun mümkün olduğunu, yeni kurulan kent bahçeleri haberleriyle gözlemleniyoruz. Kent insanının toprakla ve özellikle tükettiği gıdayla bağını yeniden kurmaya başlamasıyla, kent bahçelerinden güzel haberler gelmeye devam edecektir.

Bir Sosyalleşme Alanı Olarak Tarımsal Üretim

Hem üretim yapılan hem de bir sosyal mekân vazifesi gören kent bahçeleri yerel etkileşim ve mahalle örgütlenmelerinin çoğalması için de bir niş olarak değerlendirilebilir. Sivil inisiyatifle ve gönüllü olarak yürütülen kent bahçeleri, insanların ortak bir amaç altında toplanarak birlikte üretim pratikleri gerçekleştirmelerine de olanak sağlayan, yatay örgütlenme ve doğrudan katılımcı demokrasi uygulamalarına hayat veren bir araç aynı zamanda. Kent bahçelerinde gönüllü çalışan bireyler zamanla, yeni üretim organizasyonlarında da sorumluluk alarak “sosyal çözüm üreticileri” haline gelmeye de adaydır. Bir tarımsal üretim alanı olarak hayat bulan kent bahçeleri zamanla çeşitli diğer sosyal etkinliklere ev sahipliği yapabilecek bir buluşma noktası haline gelebilir. Bu, yeni bahçelerinin yolunu açabilir. Mevsimsel üretimin de gözlemlenebildiği böylesi bir deneyim merkezlerine Roma Bostanı ve Tarlataban Kent Bostanları (topluluk bahçeleri) örnek olarak verilebilir.


Roma  Bostanı

Kent bahçeleri daha yeşil, daha dayanıklı, daha çok paylaşılan, daha çok komşuluk yaptığımız, daha nitelikli ve temiz gıdaya ulaştığımız, kaynaklarımızı daha verimli kullandığımız kentler vadediyor. Bugün tüketmeye dayalı yaşam alışkanlıklarımızın, kendimize ve dünyamıza verdiği zararları her geçen gün daha yüksek sesle tartışıyoruz. Kent bahçeleri bu süreçte hem daha yaşanır şehirlerin hem de daha üretken bir hayatın anahtarı olarak dünyada yaygınlık kazanmaya başladı.

Bahçecinin El Kitabı ile, bahçeciliğe ilgi duyan bireylere, mahallelerinde ya da kentsel yaşam alanlarında bir imece hareketini başlatmak isteyen gruplara veya kamusal mekânları etkinleştirmeye çalışan yerel yönetimlere kaynaklık etmeyi hedefliyor. Bir temel başlangıç kılavuzu olan bu rehberde, kent bahçelerinin hayatımızı ve şehirlerimizi nasıl daha iyi hale getireceğini göstermek, kent bahçesi yapmak isteyenlere ihtiyaç duydukları temel bilgileri ve motivasyonu sunmak, sağlıklı ve sürdürülebilir bir kentin planlanmasında kent bahçelerinin nasıl kullanılabileceğinin genel çerçevesini çizmek istiyoruz.

Bahçecinin El Kitabı http://bit.ly/bahcecininelkitabi adresinden ücretsiz olarak pdf formatında indirilebilir.