Değişen İklimde Kültürel Miras | ÇEKÜL

Değişen İklimde Kültürel Miras

Yazan: Batuhan Akkaya - Urban.koop Kent Calışmaları Kooperatifi Ortağı, Şehir Plancısı

Yerel Kimlik Dergisinin 72. sayısında yayımlanmıştır. (sayfa: 16-21)

Dünyanın karşılaştığı en büyük sorunlardan olan iklim krizinin etkilerini hafifletmek üzere, krize karşı dayanıklılık oluşturmak için mirasın bir kaynak olarak kullanılabileceği fikri yaygınlaşıyor. Bu yaklaşımla, 2022 yılı Tarihi Kentler Birliği araştırma raporu “İklim Krizinde Dayanıklılığa Kaynak Olarak Kültürel Miras” başlığı altında, mirası ve iklim krizini birlikte değerlendirdi. Rapor kültürel mirası, iklim değişikliği riski altında bir unsur olmanın ötesine taşıyor; mirasın, sürdürülebilir kalkınmanın önemli bileşeni olan dayanıklılık için tartışılmaz bir değeri temsil ettiğini tüm çalışma boyunca savunuyor. Bu savunma, miras çalışmalarında ihmal edilen iklim krizine odaklanarak yapıldı. Raporun Türkiye’de kültür ve iklim alanında tartışılan yeni politikalara, stratejilere ve uygulamalara destek olması bekleniyor.

Çobandurağı Köyü, Sivas
Çobandurağı Köyü, Sivas

Rapor; Tarihi Kentler Birliği, ÇEKÜL Vakfı ve Urban.koop Kent Çalışmaları Kooperatifi bünyesinde biraraya gelen araştırmacıların çalışmalarıyla tamamlandı. Akademik yayınlar, sözleşmeler, yasalar ve yönetmelikler incelendi; dünyadan iyi uygulamalar ve projeler listelenerek çalışma içeriğine aktarıldı. Yapılan anket çalışmasıyla, yerel yönetimlerin karşılaştığı iklim riskleri tespit edildi ve kültürel mirasın yerel dayanıklılık için barındırdığı potansiyeller, yerel yönetimlerin bakış açısından değerlendirildi. 2021 yılında yangınlardan etkilenen Akdeniz Bölgesinden Antalya’yı, sellerden etkilenen Karadeniz Bölgesinden Ordu’yu merkeze alarak yapılan saha araştırmaları ve çalıştayların sonuçları değerlendirildi. Tüm bu araştırmalar sonucunda, mirasın dayanıklılık için oluşturduğu kaynaklar ve bu kaynakların kullanılması için gerekli çözüm alanları ortaya koyuldu.

İklim Olaylarından Etkilenen Miras

Rapor, etkilerini henüz hissetmeye başladığımız iklim değişikliğini büyük bir afet olarak tanımlayarak; Türkiye’nin küresel iklim değişikliğinin potansiyel etkileri açısından yüksek risk taşıyan ülkeler arasında olduğunu hatırlatmaktadır. Isı, kuraklık, aşırı yağış; deniz seviyesi artışının günümüzde yarattığı sorunlar ve gelecek için yarattığı riskler genel hatlarıyla ortaya koyulmaktadır. Araştırmada, yangınlardan etkilenen Akdeniz ve Ege bölgelerine, sellerden etkilenen Karadeniz Bölgesine ve kuraklıktan etkilenen İç Anadolu Bölgesine özellikle vurgu yapılarak, iklim krizinin Türkiye’de yaratabileceği geri döndürülemez etkiler örneklerle açıklanmaktadır. Rapordaki en çarpıcı nokta ise sivil mimarlık örneklerinden, yaşayan topluluklara; mirasın tüm kategorilerinin (somut, soyut, doğal ve kültürel) iklim değişikliği tehdidi ve etkisi altında olduğudur. 

İklim Değişikliğinin Mirasa Etkilerini Önlemeye Çalışan Pratikler

Marmaris Orman Yangını (Fotoğraf: Tolga Gök)

Dünyada ve Türkiye'de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı yürütülen uluslararası politikalardan, alınan yerel aksiyonlara kadar farklı ölçeklerde riskler rapor kapsamında değerlendirilmiş ve bu örnekler ışığında alınabilecek önlemler belirtilmiştir. Bu önlemlere Türkiye ve belediyeler özelinde değinilerek, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik faaliyetlere bakılmıştır. Bununla birlikte, dünyadaki iyi örnekler ile Türkiye’deki uygulamaları karşılaştırarak, Türkiye’nin konumunu irdelemiştir.

Raporda, Türkiye’deki merkezi ve yerel yönetimlerin, iklim değişikliği ile kültürel miras alanlarını etkileşime geçirmekte sorunlar yaşadığı sonucuna varılmıştır. Belediyelerin büyük çoğunluğunun iklim alanında uzmanlaşmış birimlerinin olmaması; uzmanlaşmış birimi olan belediyelerde ise kültür ile iklim alanlarının iletişim hâlinde kalamaması söz konusudur. Koruma amaçlı imar planları ve iklim eylem planlarının birbirinden kopuk süreçler olarak ilerletilmesi, bu gözlemi destekleyici bir örnek olarak sunulmuştur. 

Mirası Kullanarak İklim Değişikliğinde Olumlu Etki Yaratmak Mümkün

Rapor kapsamında incelenen örneklere bakıldığında ne dünyada ne de Türkiye'de, kültürel mirasın iklim eylemine yeteri kadar dâhil edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak son yıllarda, bu anlamda olumlu bir kırılmanın başladığı da anlaşılmaktadır. Miras ve iklim üzerine yapılan çalışmalara, mirasın yaratacağı olumlu etkilerin dâhil edildiği görülmüştür. Bu bakımdan, raporda kültürel mirasın olumlu etki yaratabileceği ve dayanıklılık için kaynak oluşturabileceği etki alanları ortaya koyulmuştur. 

İbradı Orman Yangını

Rapor, mirasın iklim eylemi için yaratacağı olumlu etkileri incelerken mirası "değer" odaklı bir yaklaşımla sunmaktadır. Miras değerlerinin ifade edilmesi, miras yönetimi için bir referans noktası olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle miras değerlerini iklim eyleminde bir kaynak olarak gören bu çalışma; mirasa ithaf edilen klasik ve farklılaşan değerleri, öneri çerçevesi geliştirme aracı olarak kullanmıştır. Rapor sekiz örnek alanda (mekân, bilim, deneyim, ekoloji, toplumsal eşitlik, yönetişim, sanat ve tasarım, ekonomi), şu önerileri sunmaktadır:

Mekân: Mekân üretimi, iklim değişikliğinin başlıca sebeplerinden biridir. Miras ise sürdürülebilir yapılaşma ve koruma için mekânsal bir kaynaktır. Bu iki kavramsal çerçeveye dayanarak: İklim değişikliğini gündeme alan mekânsal planlar; iklim değişikliğine uyumlu tarihi kentsel çevreler; iklim değişikliğini gündeme getiren tarihi mekânlar; canlanan ve yeni mekân üretimi için kullanılan tarihi mahalleler; yeniden kullanılan, işlevlendirilen binalar ile endüstri miras alanları, önemli eylemler olarak raporda sıralanmıştır. UNESCO, Kentsel Tarihi Çevre Yaklaşımı ile ÇEKÜL Vakfı, Kendini Koruyan Kentler programlarına bu anlamda vurgu yapılmıştır.

Bilim: Miras, iklim değişikliği alanında çözüm üretmek için bilimsel bilgi kaynağıdır. Ancak, iklim değişikliği ve miras bilimi arasındaki kopukluk, sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. Söz konusu zorlukları aşmak için miras ile iklime odaklanan disiplinlerarası bilimsel çalışmalar; iklim değişikliğinin miras üzerindeki etkisini anlamaya yönelik finansman destekleri; miras ile iklim alanında yerel ve ulusal düzeyde bilimsel işbirlikleri yapılması önerilmektedir. Bu anlamda, Avrupa Birliği, Ufuk 2020 projelerinden CONSIDER ve SCORE’ye yer verilmiştir.

Deneyim: İklimle mücadelede kaynak olarak kullanabileceğimiz deneyime dayalı bilgiler kaybolmaktadır. İklim değişikliğiyle mücadele için “geçmiş deneyimler” bilgi envanteri çıkarılması; iklim eylemleri için eski ile yeni bilginin entegre edildiği pratik uygulamalar; geleneksel bilgiyi gençlere aktarmaya yönelik eğitimler ve etkinlikler yapılması önerilmektedir. Hindistan'ın kurak bölgelerinin tümüne yayılmış, yüzyıllar önce inşa edilmiş dev su kuyularının tekrar kullanılmasına benzer bazı örnekler sıralanmıştır.

Ekoloji: “Miras” söylemi, kapsamını doğal alana genişletmiştir ancak pratik uygulamalar mirası hâlâ doğal ve kültürel unsurlar olarak birbirinden ayırmaktadır. Doğa ve kültür, bağımlı kavramlar olarak değerlendirildiğinde “miras” ekolojik bir kaynaktır. Genişletilen doğa koruma alanları; ekosistem hizmetleri ile doğal ekosistemi kır ve kente entegre eden planlar, tasarımlar; insan odaklı yaklaşımları içeriğine dâhil eden yönetim planları; farklı bakanlık düzeylerinde ortak eylemler; kültür-doğa-insan yaklaşımlı eğitimler; doğa temelli tasarım çalışmaları ile miras çalışmalarının biraraya getirilmesi önerilmektedir. Bu başlıkta, kültürel peyzaj yaklaşımı ve “kültürel mirasın doğası ve doğal miras kültürü” söylemine atıf yapılmıştır.

Toplumsal Eşitlik: Miras, gelecek nesillerin ve toplumdaki dezavantajlı grupların mutluluğu ve refahı için bir kaynaktır. Toplumun her kesiminin, mirasa eşit erişim/kullanım hakkına sahip olmaması hak kayıplarına, bellek kayıplarına ve mirasa bağlı sektörlerden elde edilen gelirin eşitsiz dağılmasına neden olmaktadır. Toplumlar ile miras arasında oluşturulan köprüler; mirasa bağlı sektörlerden gelir elde eden toplumlar için eğitimler ve destekler; dezavantajlı grupların mirasla olan bağını güçlendiren projelerin tasarlanması önerilmektedir.

Yönetişim: Miras; demokrasi ve katılım için gerekli yeni politikalara yönelik bir kaynaktır. Katılımcılığa iyi etkiler sunan miras yönetimi deneyimleri; sivil, kamu ve özel kesimlerle geliştirilen ortaklıklar; miras ile iklim ağlarını destekleyen mekanizmalar; açık ve katılımcı miras ile yönetim kurullarının desteklenmesi önerilmektedir. Bu anlamda TKB’nin rolü örnek gösterilmiştir.

Sanat ve Tasarım: Miras, sanatın kültür ile doğa arasında bağ kurmasını sağlayan bir kaynaktır. Miras kaybı, sanat ve tasarım alanındaki yaratıcı üretimi de olumsuz etkileyecektir. Mirasın sanat ve tasarımı destekleyici potansiyelleri; iklim değişikliğine vurgu yapan sanat üretimi ve etkinlikleri (kamusal sanat, doğa sanatı); konuk sanatçı değişim programları; yaşayan ustaları ve yaratıcı insanları destekleyen tescilli projelerin yapılması önerilmektedir. Bu başlıkta, Dawn Bennet’in “Sanat Sürdürülebilirlik Miras” Modeli örnek gösterilmiştir.

Ekonomi: Miras, sadece “korunacak alanlar” değildir; kamu yararı, sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğine karşı dayanıklı toplumlar üretmek için benzersiz bir kaynaktır. Bu başlıkta, yerel gıda kültürü ve kimlik kazandırma stratejilerinin geliştirilmesi; yeniden kullanım ve restorasyon politikalarının geliştirilmesi; miras, turizm, reklam ve ekonomi işbirliklerinin oluşturulması önerilmektedir.

İklim Riski Altındaki Miras, Sürdürülebilir Kalkınma İçin Bir Kaynak Olabilir

Çalışmanın özeti; mirasın günümüz toplumlarının sürdürülebilir kalkınması ve yaşam kalitesi için tartışılmaz bir değeri temsil ettiğidir. İklim riski altındaki miras, sürdürülebilir kalkınma için bir kaynaktır. Miras değerlerinin oluşturduğu kaynakların geniş bir bakış açısıyla algılanması ve bu sayede, birlikte hareket edilerek sürdürülebilir kalkınma için kullanılması önerilmektedir. Çalışma, iklim değişikliği ile kültürel miras çalışmaları arasındaki ayrımı ortadan kaldırmamız gerektiğini savunmaktadır. Miras, üzerinde hâlâ müzakere edilen, değişen ve evrilen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek miras kavramının gerekse mirasla şekillenen kurumların; değişen, dönüşen ve krizler yaşayan dünyaya kendini adapte etmesi ve çözümler sunması önemlidir.