İklim Değişikliği, Biyolojik Çeşitlilik Kaybı Ve Yangınlar | ÇEKÜL

İklim Değişikliği, Biyolojik Çeşitlilik Kaybı ve Yangınlar

05.08.2021

Hazırlayan: Dr. Deniz Dinçel, ÇEKÜL Bilgi Ağacı Koordinatörü

İnsanların esenliği ve gezegenin sağlığı iç içe geçmiş bir bütündür. İçinde yaşadığımız ve parçası olduğumuz doğanın başına ne gelirse, bizim başımıza da o gelir. İnsanı, Yerküre’den ayırmak mümkün değildir. Bugün yüreğimizi parçalayan yangınların da gösterdiği gibi karşı karşıya kaldığımız en büyük sorunların başında iklim değişikliği ve kontrolsüz bir şekilde doğal yapının tahribatı nedeniyle biyolojik çeşitlilik kaybı gelmektedir ve bu iki sorun birbiriyle çok yakından ilişkilidir. İklim değişikliği, ekosistem tahribatı ve biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda güvenliğinden halk sağlığına, iklim kaynaklı göçlerden ekonomik istikrarsızlığa kadar birçok alanı etkilemektedir ve etkileri dezavantajlı gruplar tarafından daha güçlü hissedilmektedir. Hem insanlar hem de insan-olmayan tüm canlılar için sürdürülebilir bir yaşam ancak dengeli bir iklim ve sağlıklı ekosistemler ile mümkündür.

HEMEN ŞİMDİ HAREKETE GEÇ!

İklim değişikliğinin ve tür kaybının önüne geçmek için hemen şimdi atabileceğimiz adımlar şunlardır:

Madencilik ve inşaatlar ormanlara zarar verir

  • İnsan kaynaklı sera gazı emisyonlarının büyük bölümü ormanlar (ve okyanuslar) tarafından emilerek bertaraf edilmektedir. Ancak ormanlar, madencilik faaliyetleri, büyük altyapı ve inşaat projeleri, tarım alanları açmak ve benzeri birçok farklı nedenle zarara uğramaktadır. Hem karada hem de okyanuslarda tür bakımından zengin ekosistemlerin tahrip edilmesine bir an önce son verilmesi gerekmektedir.
  • Gıda üretimi insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının  %21-37’sine sebep olmaktadır. Monokültür üretim yerine ürün çeşitliliğin arttırmak ve agroekoloji gibi sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçirmek bir yandan gıda üretimine bağlı sera gazı salımlarını azaltırken diğer yandan biyolojik çeşitliliği de destekler.
  • İklim ve biyolojik çeşitlilik-dostu sürdürülebilir ormancılık ve tarım faaliyetleri iklim değişikliği sebebiyle sıklığı ve etkisi artan sıcak dalgaları, kuraklık ve yangın gibi aşırı olayların zararlarını da azaltır.

Kentlerdeki yeşil alanlar attırılmalıdır

  • Büyük parklar, yeşil çatılar, kent bostanları ve bahçeleri yoluyla kentlerdeki yeşil alanların arttırılması, iklim değişikliği ve sıcak dalgalarıyla mücadele etmekte olduğu kadar, kentsel biyoçeşitliliğin desteklenmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından da çok önemlidir.
  • Özel çevre koruma alanı, doğal SİT alanı gibi korunan alanları artırmak ve var olanları muhafaza etmek hem biyolojik çeşitliliği korumak hem de iklim değişikliğini önlemek açısından hayati öneme sahiptir. Küresel ölçekte karaların yaklaşık %15’i, okyanusların ise %7,5’u koruma altındadır ancak bu hem alan olarak yetersizdir hem de daha sıkı koruma tedbirlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Sosyo-ekolojik sistemlere ilişkin karar alırken uzun dönemli tüm sonuçların göz önünde bulundurulması, olası risklerin değerlendirilmesi gelecekte ortaya çıkacak zararların önlenmesinde çok önemlidir.  

Gıda israfı önlenmelidir

  • Gıda israfının önüne geçilmesi gibi tüketicilerin yapacağı davranış değişiklikleri, bir yandan karasal ve sucul biyolojik çeşitliliğin korunmasına destek olurken diğer yandan et üretimine bağlı sera gazı salımlarının miktarını azaltır.
  • Dönüşüm ancak; ‘iyi yaşam’ın ne olduğuna ilişkin görüşlerimizi yeniden gözden geçirerek, tüketim kültürünün önüne geçerek, insan-doğa ilişkisine dair sahip olduğumuz insan-merkezci bakış açımızı değiştirerek, sosyal, nesiller ve türler arası adaletsizliği önleyerek mümkün! Bu dönüşüm ise karar vericilerden özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarından eğitim kurumlarına her kesimden kişi ve kurumun ortaklaşa ve kararlı bir şekilde adım atmasıyla gerçekleşebilir.

Bu bilgi notu; Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services (IPBES) tarafından yayınlanan “Scientific outcome of the IPBES-IPCC co-sponsored workshop on biodiversity and climate change” raporu referans alınarak hazırlanmıştır.