Öğretmenlerin Anlatısıyla Kentimin Öyküsü | ÇEKÜL

Öğretmenlerin Anlatısıyla Kentimin Öyküsü

Yazan: Özge Öney & Gülşen Hazal Çatalbaş  - ÇEKÜL Bilgi Ağacı Eğitim Sorumluları

Yerel Kimlik Dergisinin 66. sayısında yayımlanmıştır. (sayfa: 28-35)

 

İlkokul öğretmenlerine yönelik hazırlanan ve bütüncül bir bakış açısıyla doğa-kültür-insan arasındaki ayrılmaz ilişkiyi temel alan Kentimin Öyküsü Eğitim Programı, çocukların, yaşadıkları kentin kültürel ve doğal mirasını tanımalarını ve koruma bilincini yaşayarak öğrenmelerini amaçlıyor.

Farklı kentlerde uygulanabilir esnek bir yapıya sahip program 2016-2017 yılları arasında Payas ve Ödemiş belediyelerinin katkılarıyla Payas’ta 66 öğretmen 1466 öğrenciye; Ödemiş’te ise 43 öğretmen 920 öğrenciye ulaştı. 2020 yılında güncellenen program, ilkokul öğretmenlerine yönelik 4 ana bölüm ve 20 etkinlikten oluşan çevrimiçi bir kılavuz haline getirildi ve Türkiye’nin her yerine gönderilebilecek şekilde yapılandırıldı.

Kentimin Öyküsü 2020-2021 eğitim öğretim yılında Ankara, Bursa, Çanakkale, Düzce, Hatay, İstanbul ve Kahramanmaraş olmak üzere 7 farklı kentte, birbirinden özverili ve çalışkan öğretmenler tarafından uygulandı. Programı bizzat uygulayan öğretmenlerden dinledik Öğretmenler, program içindeki etkinliklerden birine odaklanarak, Kentimin Öyküsü ile nasıl ilişki kurduklarını, programın öğrencileri üzerindeki etkilerini anlattı.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / ANKARA
Şehit Öğretmen Nesrin Ünügür İlkokulu, Öğretmen Özlem Özağaç Fenkci

3 yıldır Mamak’ta çalışıyorum. Hem kendi mesleki gelişimime hem de öğrencilerimin farklı öğrenme alanlarına hitap eden etkinliklerle mesleğimi yapmaya devam ediyorum. Kentimin Öyküsü, çalışmalarımda  nitelikli bir kılavuz olarak bana yol gösterdi; hem eğitim zamanlarımız renklendi hem de ortaya çıkan çalışmalarla öğrencilerim motive oldu.
 
Motiflerdeki Doğa

Öğrenciler “Motiflerdeki Doğa” etkinliğimiz için minik gergilerde kilim dokudu. Dokuma süreci çok keyifliydi. İçinde bulunduğumuz salgın dönemi etkinlikler için fiziksel buluşmaları, gezileri ne yazık ki engelledi. Buna rağmen çevrimiçi ortamda buluşarak bir konu ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak bana ve öğrencilerime farklı bir bakış açısı kazandırdı. Bu buluşmaların olumlu özelliklerinden bir diğeri ailelerin çocukları ile birlikte, sürece ortak olmalarıydı. Biz sınıf olarak çok büyük keyif aldık. Her fırsatta bahsettiğim bir program.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / BURSA
Ziya Gökalp İlkokulu, Öğretmen Yasemin Coşar

Öğretmenlikte 18’inci yılım. Cumhuriyet’i, Atatürk ilke ve değerlerini benimsemiş; ülkesini, doğayı, hayvanları seven ve bu bilinçle yaşamaya çalışan, öğrencilerine de bu bilinci kazandırmaya amaçlayan bir öğretmen ve anneyim. Eğitim öğretimin sadece derslerde öğrenilenlerle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle öğrencilerime farklı alanlarda, farklı bakış açıları kazandıracak eğitimler arayışındaydım. Kentimin Öyküsü Eğitim Programına da çocukların yaşadıkları kenti çok yönlü tanımaları ve yeni bir bakış açısı kazanmaları için katılmak istedim.

Eğitime ilk başladığımızda çocukların kentlerini yeterince tanımadıklarını, kentle ailelerin ilgisi ölçüsünce ilişki kurduklarını Program sayesinde çocuklar derslere daha motive oldu, etkinlik saatini beklemek onlara heyecan verdi. Program kapsamındaki eğitimlerin her biri hem eğlenceli hem de faydalıydı.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / ÇANAKKALE  
Gökçeada Cumhuriyet İlkokulu, Öğretmen Sevil Yıldız

İstanbul doğumluyum. 17 yıllık öğretmenim ve 3 çocuk annesiyim. Çocuklarımın yaşadıkları kenti iyi tanımaları gerektiği düşüncesiyle bu programa dâhil olmak istedim. Yaşadıkları kenti tanıdıkça başkalarına anlatma istekleri ve farklı kentlerin öykülerini dinleme istekleri artacak ve güzel yurdumuz hakkında eğlenerek birçok bilgiye sahip olacaklar.

Sofralarımızdaki Miras

Etkinliğin ilk aşamasında ülkemizin her yöresinin ayrı ayrı lezzetleri olduğu hakkında konuştuk. Bu lezzetleri bize tattıran büyüklerimizden yemeklerin nasıl yapıldığını öğrenmemiz gerektiğini, bizzat işin içinde olarak bu yemekleri yapmamız gerektiğini konuştuk. Sonra öğrencilerim büyüklerinden öğrenerek kendi yörelerine ait yemekleri yaptı. “Sofralarımızdaki Miras” çalışma kâğıdını da doldurup resimleyerek bana bolca fotoğraf attılar. Uzaktan eğitim sürecinde bu etkinlikler bize çok iyi geldi. Program, bilgisayar başında geçen 6 ders saatini eğlenceli, renkli ve ilginç hale getirdi. Anlatım ve dinleme becerileri arttı. Artık dikkatlerini daha iyi toparlayabiliyorlar. Kendi açımdan baktığımda ülkemin farklı yerlerinden farklı şeyleri öğrenmiş oluyorum. Seneye 1’inci sınıf öğretmeni olacağım, yaparak-yaşayarak öğrenme ve oyunlarla öğretim bu seviye için de çok önemli. Kentimin Öyküsü bunun için biçilmiş kaftan.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / HATAY
Çırtıman İlkokulu, Öğretmen Seher Çörtük

İskenderun’da Çırtıman İlkokulunda görev yapıyorum. 18 yıllık sınıf öğretmeniyim. Programın, öğrencilerimin sosyalliği ve farklı yönlerini keşfetmelerine yardımcı olacağını düşündüm; gerçekten öyle de oldu.

Mânilerimiz

Çocuklar “Mânilerimiz” etkinliğini ayrı sevdi. Ramazan ayına denk gelmesi ve kültürümüzde kaybolmaya yüz tutmuş, Ramazan davulcusu motifiyle manileri uyguladık; şahane örnekler çıktı ortaya. Aileler çocuklarının evde davul çalıp mâni söylediklerini anlattı. Hem unutulmuş bir geleneğimizi günün anlam ve önemine binaen öğrenmiş oldular ve hem de uygulamış oldular. Öğrencilerim farklı deneyimleri ve yeni bilgileri eğlenceyle harmanladı.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / İSTANBUL
Kadriye Faik Koparan İlkokulu, Öğretmen Melike Özer Küçükdevlet

2000 yılında göreve başladım. “Yaşam boyu öğrenme yolculuğu” temel felsefem. Eğitimde alternatif ve öğrenci merkezli yöntemlerin gücüne inanıyorum. Önce kendini bilmek diye sevdiğim bir söz var. Yaşadıkları kenti, ülkeyi, doğayı, kültürel ögeleri tanımanın bireyi zenginleştireceğini, hayata bakış açısını çok yönlü kılacağını düşünüyorum. Programda yer alan, yaparak yaşayarak öğrenmeyi destekleyen etkinliklerin, müfredatla ilişkilendirilmiş olması etkileyiciydi.

Geçmişten Öğreniyorum ve Müzede Bir Gün

Programdaki tüm bölüm başlıklarının ayrı bir önemi ve etkisi vardı. Öğretmen olarak müze sevgisinin yaygınlaştırılmasına yönelik çabamı “Geçmişten Öğreniyorum” ve “Müzede Bir Gün” etkinlikleri destekledi. Öğrencilerim açısından en etkili ve eğlenceli olanlar ise “Yaşam Kültürü” bölümündeydi. Mânilerle tanışıp ramazan davulcusu oldular; türkülerle neşelenip kendi kentlerinin türküsünü yazıp söylediler; tören kutlama ve ritüellerle daha önce hiç bilmedikleri kültürel ögelerimizle tanışıp bunu canlandırdılar. Programın en önemli katkısı öğrencilerin dinledikleri haberden yürüdükleri yola kadar farkındalık kazanmaları ve farklı kültürleri öğrenmeye karşı merak uyandırmasıydı. Yolda yürürken ağaç, çiçek veya kuş görüyorlardı ama şimdi türlerinin adını öğrenmeye başladılar. Yaşadıkları kentin tarihi yerlerini tanıdılar. Ülke ve bölge kavramlarıyla tanışarak farklılıklarla güzel bir kültürümüz olduğunu gördüler. Sadece öğrencilerim değil, ben de kendimi geliştirmeye katkı sunan bu programı uygulamaktan mutluluk duydum.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / İSTANBUL
İstanbul Bağcılar Fatih İlkokulu, Öğretmen Serpil Akgül

Fatih İlkokulunda 4’üncü yılım. Gelişmeye açık, doğayı seven bir kişiliğe sahibim. Eğitimin sadece tahta başında veya kitapta yazılanları okuyarak olmayacağını gündelik hayata yansımasıyla tamamlanacağını düşünüyorum. Bu programa, içeriğinin kaliteli, eğitici ve müfredatımıza uygun olduğunu görünce, çocuklarımla güzel bir maceraya atılmak ve bakış açımızı genişletmek için katıldım.

Kendimi Kentimi Anlatıyorum ve Yaşayan İnsan Hazineleri
Programın en etkileyici etkinliklerden biri “Kendimi, Kentimi Anlatıyorum”du. Nedenine gelince; çocuklar küçük yaşlarda yaşadıkları kente ayrıntısıyla hâkim oluyorlar, bu da kendilerini daha erken bulmalarını sağlıyor. Böylece ilk ve çok önemli basamağı ustaca geçmiş oluyorlar. Aksi durumda binlerce öğrenci yaşadığı kenti, üniversiteye gittiğinde veya iş hayatına başladığında keşfediyor ancak. Bunların olmaması adına bu etkinliğin özellikle faydalı olduğuna inanıyorum. Program sayesinde birbiriyle bağlantılı çok güzel çalışmaları yapıp özgüvenimizi doğru şekilde kullanmayı öğrendik. Örneğin çocuklarımın tiyatroya müthiş yetenekleri olduğunu gördüm. “Yaşayan İnsan Hazineleri” etkinliğini yaparken hepsinin gerçekten birer esnaf olduklarına inandım çok inandırıcı bazen komik bazen ise bilgilendirici olabileceklerini bana kanıtladılar. Programı ulaşabildiğim herkese öneririm. 

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / İSTANBUL
Âşık Veysel İlkokulu, Öğretmen Yıldız Paldar

2005 yılında Van’ın Muradiye ilçesinde başladığım öğretmenlik serüvenim daha sonrasında Giresun/Bulancak’ta, ardından da hâlâ devam ettiğim büyülü şehir İstanbul’da Âşık Veysel İlkokulunda devam ediyor. Eğitimin sadece dört duvardan ibaret olmadığı ilkesiyle, öğrencilerimin yararına olan her çalışmada yer almaktan mutluluk duyuyorum.

Derslerimi işlerken öğrencilerime farklı bakış açıları kazandırmayı, onların ilgisini ve merak duygusunu uyandıracak, araştırmaya yönlendirecek ve keşfetmelerini sağlayacak konularla ilgili sık sık araştırma yapıp ona göre derslerimi planlamaya çalışırım. ÇEKÜL Vakfıyla da tanışmam böyle bir arayış içindeyken oldu. ÇEKÜL Vakfının hazırladığı Geçmişten Öğreniyorum Atölyesi öğrencilerim için o kadar keyifli ve verimli geçmişti ki devamında neler olabileceğini merak etmiştim. Tam da istediğim farkındalığı öğrencilerime kazandırabileceğim bu programa katıldım sonra. Program, derslerle ve kazanımlarla o kadar uyumlu hale getirilmiş ve o kadar iyi planlanmış ki çok iyi bir yol gösterici olmuş. Bunun yanı sıra benim de kentlere karşı bakışımı değiştirdi. Bilmediğimiz ne çok şey olduğunu fark ettim. Öğrencilerimle birlikte sanal müze gezilerimizde, yörelerine ait türküler dinlediğimizde, gelenek göreneklerimize göz attığımızda gördük ki farklı yaşamlar, farklı kültürlerle güzel bir mozaik, bir bütün oluşturuyormuşuz.

Beni Bul
İstanbul’da yaşayan öğrenciler için yeşil alanlarda vakit geçirebilmek maalesef başka şehirlerimize göre daha kısıtlı. Bu etkinlik için doğadaki canlıları keşfetmemiz gerekiyordu. Bunun için okulumuzun yakınında bulunan parka gitmeye karar verdik. Çocuklar ders saatlerinde parka gideceklerini duyunca zaten büyük bir heyecan duydu. Bulmaca listemizi elimize aldık. Çocuklar parka varınca doğayı incelemeye koyuldular. Heyecanla oradan oraya koşarak, “Aaa çiçek! Aaa bu salyangoz!” sesleriyle etkinliği sürdürdüler. Her defasında daha fazla şaşırdılar. Okula geliş gidişlerde parkı kullanan öğrencilerimden “Öğretmenim sürekli buradan geliyorum ama bu kadar çok çiçeğin, farklı canlıların yaşadığını ilk kez fark ediyorum,” cümlesini duymak beni çok etkiledi. Çocuklar doğaya bakmakla görmek arasındaki farkı kavramıştı. Öğrencilerimizle birlikte bizlerde çevremizi daha yakından tanırken, unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri görenekleri yaşatıp, kültürel öğelerimizi yeniden keşfetmiş oluyoruz. Katılmaktan keyif aldığım bu çalışmanın başka öğretmenlere de rehber olmasını isterim.

KENTİMİN ÖYKÜSÜ / KAHRAMANMARAŞ
12 Şubat İlkokulu, Öğretmen Leyla Aksak

21 yıldır sınıf öğretmenliği görevimi aynı şevkle yapıyorum. Yeni bilgiler edinmeyi, ilgi alanlarımı genişletmeyi seviyorum. Bu programa, yaşadığım yerin kültürünü korumak, sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarabilmek için dâhil olmak istedim. Program bana öğrencilerimin kültürlerini daha iyi öğrenip sahip çıkacaklarını,  sorumluluk bilinçlerinin artacağını düşündürdü.

 

Evimiz Dünya
İlk yaptığımız “Evimiz Dünya” etkinliğinden itibaren öğrencilerimin dünyaya ve çevresine bakış açısının değiştiğini düşünüyorum. Sadece yaşadıkları yerin evleri olmadığını, aslında dünyanın evleri olduğunu ve bunu koruyup gelecek nesillere daha güzel bir şekilde taşımaları gerektiğini öğrendiler. Öğrencilerimin her etkinlikte farklı bir bakış açısı kazandığını, eğlendiğini gördüm. Heyecanlarına ve meraklarına ortak oldum.