ÇEKÜL Akademinin Alanda Eğitimler Programı Güz Döneminin ilk eğitimi 19-21 Eylül tarihleri arasında Çanakkale’de yapıldı. Çanakkale KUDEB işbirliğiyle düzenlenen “Tarihi ve Kültürel Kimliği ile Gelişen Kent: Çanakkale Örneği” başlıklı eğitime Ordu, Samsun, İstanbul, Balıkesir büyükşehir belediyeleri ile Bayraklı, Selçuklu, Nizip, Buldan, Akseki, Çankırı, Kadıköy, Odunpazarı ve Taraklı belediyelerinin uzman kadrolarından 23 kişi katıldı. Çanakkale, stratejik konumu nedeniyle tarihi boyunca pek çok savaşa sahne oldu. Anadolu ve Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan Çanakkale Boğazı ile önemli bir geçit bölgesi olan kent, özel konumunu günümüzde de sürdürüyor. Çanakkale, özellikle antik kent kalıntılarıyla, kültür mirası koruma çalışmalarının odak noktalarından biri. 
Kültürlerin buluşma noktası
“Tarihi ve Kültürel Kimliği ile Gelişen Kent: Çanakkale Örneği” eğitiminin birinci gününde, birçok inancı, kültürü ve tarihi birarada barındıran bu kentte sürdürülen koruma çalışmaları anlatıldı. Çanakkale Belediyesinin restorasyonunu yaptığı ve çeşitli kültür etkinliklerinin düzenlendiği Ece Ayhan Kültür Evinde başlayan eğitim kapsamında Çanakkale Belediyesi KUDEB ekibinden sanat tarihçisi Ahmet Yuran, “Çanakkale Tarihi ve Coğrafyası, Kimlik Değerleri ve Kültürel Mirası” başlıklı bir sunum yaptı. Bu ilk sunumunu, Çanakkale Belediyesi KUDEB’den inşaat teknikeri Seyyide Gültekin’in “Çanakkale’de Kültürel Varlıkları Koruma Çalışmaları” başlıklı sunumu izledi. Gültekin sunumunda, Çanakkale Belediyesinin tescillediği kültür varlıkları hakkında bilgi verdi; yapılan restorasyon çalışmaları ve taşınmaz kültür varlıklarına verilen işlevsel uygulamalardan söz etti. Eğitim, alan inceleme gezisi ile devam etti. Gezi kapsamında kentin ana akslarından biri olan Zafer Meydanında bulunan ve tarihi 17.yüzyıla dayanan Surp Kevork Ermeni Kilisesi; Çanakkale Belediyesinin Manfred Osman Korfmann Kütüphanesi olarak işlevlendirdiği eski tütün deposu; Güzel Sanatlar Fakültesi (Eski Nedime Hanım Kız Meslek Lisesi) ve Tıflı Camisi gezildi. 
İnceleme gezilerine eğitimin ikinci gününde de devam edildi. Saat Kulesi, Eski Rektörlük Binası, Atatürk’ün yaşadığı yıllarda yaptırılan ve bu özellikli nadir heykellerden biri olan Atatürk Anıtı, Öğretmen Evi, Cumhuriyet ve İstiklal Okulları, Mimarlar Odası, Yazar ve Sanatçı Evi, Sahil Sıhhiye Binası, 20.yüzyılın başında hamam olarak inşa edilen ve Çanakkale Belediyesinin restorasyon çalışmasıyla yeniden işlevlendirilmiş olan Seramik Müzesi ile Çanakkale Savaşlarında boğazın güvenliği için 2. Abdülhamit tarafından yaptırılan Hamidiye Tabyaları gezildi.
Alanda Eğitimler Programının bu dönemki ilk eğitimi, Troya Öre Yeri ziyaretinden sonra gerçekleşen sertifika töreniyle tamamlandı. Program “Görkemli Bir Geçmişten Bugüne Tarihi Bir Kenti Kurgularken; Muğla Örneği” başlıklı eğitimle 28-30 Kasım tarihlerinde devam edecek.
Troya’nın UNESCO’da 20. Yılı
İlyada’nın Homeros Destanında anlattığı Truva Savaşının geçtiği; Çanakkale’de bulunan Troya, dünyadaki en ünlü antik kentlerden biri. Kentte görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı gösteriyor ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu coğrafyaya yerleşmiş uygarlıkların izini sürebilmemizi sağlıyor. Konumu nedeniyle bölgede hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantılar kurmasında dramatik bir rol üstlenmiş olan Troya, gösterdiği kesintisiz katmanlaşma nedeniyle Avrupa ve Ege’de sürdürülen diğer arkeolojik kazılar için de bir referans kent. Anadolu’nun tarih öncesi dönemine ait ilk kazı çalışmaları olan Troya kazılarına ilk kez 1871 yılında Heinrich Schliemann tarafından başlandı. W. Dörpeld, C.W. Blegen ve yakın dönemde M. Osman Korfmann başkanlığında sürdürülen kazı çalışmaları, bugün Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan tarafından yürütülüyor. Antik kent, 1996 yılından bu yana Milli Park statüsünde; 1998’den bu yana ise UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde. Troya’nın Listeye kabulünün 20. yılı dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı 2018’i Troya Yılı ilan etti. 
