Sadece Bir Dünya Var! | ÇEKÜL

Sadece Bir Dünya Var!

02.06.2022

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yönetilen ve 1974'ten bu yana her yıl 5 Haziran'da düzenlenen Dünya Çevre Günü, doğanın önemi üzerine farkındalık yaratmak ve olumlu değişime ilham vermek için kurulan küresel bir platform. 150'den fazla ülkenin katılımıyla hükümetlerin, özel sektörün, sivil toplumun bir araya gelmesiyle, dünya çapında milyonlarca insan tarafından kutlanıyor. Dünya Çevre Gününe her yıl, resmi kutlamalar için farklı bir ülke ev sahipliği yapıyor. 2022 yılının ev sahibi ülkesi İsveç,  yılın teması ise “#SadeceBirDünya” sloganı ile gezegenimizi korumak için küresel ölçekte kolektif olarak doğa dengeli bir şekilde dönüşümü hızlandırmak üzerine kurulu. Nasıl tükettiğimiz, nasıl hareket ettiğimiz, nasıl yediğimiz ve yaşadığımızı düşündüren ve bu süreçteki her aktörün sorumluluklarının altını çizen bir tema.

2022 yılı, bu küresel çevre platformu için herhangi bir yıl değil, tarihi bir dönüm noktası. Çevre üzerine yapılmış ilk uluslararası toplantı olarak kabul edilen 1972 Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansından bu yana 50 yıl geçti. Stockholm Konferansı ile çevre başlığı, ülke politikaları içine girmeye başladı ve bütüncül kalkınmanın araçlarından biri haline geldi. Stockholm Konferansı, yoksulluğun azaltılması ve çevre koruma hedeflerinin birbirine bağlandığı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin yolunun açıldığı yerdi. Bununla beraber Dünya Çevre Günü fikri resmiyet kazandı ve ilki 1974'te kutlandı. Stockholm’un sloganı “Sadece Bir Dünya” idi.

Aradan 50 yıl geçti, yine İsveç 2-3 Haziran tarihleri arasında Stockholm+50'ye ve 5 Haziran'da Dünya Çevre Gününe ev sahipliği yapıyor. Ve bu yılın sloganı yine “#SadeceBirDünya”. 50 yıl sonra, bu güzel mavi gezene yaptığımız baskılar maalesef her zamankinden çok daha belirgin!
Türler ve ekosistemler iklim krizi karşısında uyum sağlamak için mücadele ediyor. Kritik habitatlar, yağmur ormanlarından sulak alanlara kadar birçok doğal miras kaybolmaya devam ediyor.

Dünyanın zamanı daralıyor! Küresel ısınmayı 21. yüzyıl içinde 1.5 derecenin altında tutmak için 2030 yılına kadar yıllık sera gazı emisyonlarımızı yarıya indirmekten başka çaremiz yok. Önlem alınmazsa hava kirliliği 10 yıl içinde yüzde 50 artacak ve 2040 yılına kadar su ekosistemlerindeki plastik atıklar neredeyse 3 katına çıkacak.

AMA, iyi haber şu ki, çözümler ve teknoloji mevcut ve değişim bizim elimizde!

Doğa ile uyum içinde sürdürülebilir dengelerle ekonomilerimizi ve toplumlarımızı daha kapsayıcı, daha adil ve daha uyumlu hale getirmek için dönüşümün tam zamanı. Bireyler, özel sektör ve hükümetler verdikleri destek yoluyla değişimin itici güçleri olabilirler ve sahip olduklarımızı koruyarak daha sürdürülebilir bir geleceğe ilerlemek adına beraberce adım atabilirler.

Bütüncül Bir Dönüşüm

Yalnızca hükümetler, sektörler arası dönüştürücü değişimi geniş ölçekte uygulayabilir. Ulusal veya bölgesel düzeyde hükümetler, sürdürülebilirliğin temel itici güçleridir. Hırslı ve tutarlı politikalar ve bunların kararlı liderler tarafından sürdürülebilir şekilde uygulanması bu dönüşüm için esastır.

Dünyadaki 8 milyar insanın yarısından fazlası kentsel alanlarda yaşıyor ve bu pay günden güne artıyor. Dolayısıyla, yerel ve bölgesel yönetimler müdahalenin ön saflarında yer alıyor. Sorumlu belediye ve yerel yönetimler geleceğin çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir yerleşimlerini tasarlama ve doğa ile uyumlu yaşama kültürünü benimsetme fırsatını elinde tutuyor.

Özel sektör, sürdürülebilirlik ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek ekonomiyi şekillendirme gücüne sahip. Daha az maddi kaynak kullanarak gelişebilen ve sürdürülebilirliğe değer veren döngüsel bir ekonomiye ihtiyacımız var. Karar alıcılar ve bireyler değişim için baskıyı tek başına etkinleştiremez ve yükseltemez. Ekonomik dönüşümü yönlendirebilecek paydaşlar iş liderleridir. Unutmamak gerekir ki, iklim krizinin risklerini hafife alan ve yeni, sürdürülebilir iş modelleri geliştirmekte başarısız olan firmalar, yenilikçi rakipleri veya start-up'lar tarafından geride bırakılacaktır.

Peki ya biz? Sivil toplum grupları, bireyler, daha sürdürülebilir bir gezegen oluşturmak için dönüşümü hızlandırabilir ve güçlendirebiliriz. Dünya Çevre Gününde, hükümetlerin, özel sektörün ve bütün diğer aktörlerin sorumluluklarını ve taahhütlerini hatırlatmada ve onlardan hesap sormada kilit bir role sahibiz.
ÇEKÜL Vakfı olarak yıllardır gezegenimize olan saygımızı ve bağımızı birçok proje ile hayata geçiriyoruz. Bilgi Ağacı birimimiz ile çocuklara ve gençlere gezegenin eşiklerini anlattığımız, doğadan gelen ilhamla düşünmelerini sağladığımız, kenti doğal mirası ile bütün olarak ele aldığımız içeriklerde sunduğumuz eğitimlerimizle yılda 3000 çocuğa erişiyoruz. 28 yıldır 7 Ağaç Ormanları ile ülkemize 70’ten fazla sahada 5 milyonu aşkın fidan diktik. Dünya’mızla dengeli bir yaşam oluşturmak için birçok kentte farkındalık çalışmaları yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
Çünkü biliyoruz, başka bir dünya yok! #SadeceBirDünya var ve onu korumak bizim elimizde.