Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk | ÇEKÜL

Kıyı Kenti Ayvalık'ta Buluştuk

27.03.2018

Tarihi Kentler Birliğinin 23-24 Mart tarihlerinde düzenlediği, yılın ilk Bölge Toplantısı “Yerel Yönetimlerde Yeni Yaklaşımlar ve Ayvalık Örneği” başlığı altında Ayvalık’ta gerçekleştirildi. Toplantı, 23 Mart akşamı Sarımsaklı Musho Hotel’de düzenlenen açılış töreniyle başladı.

Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk

Ayvalık tanıtım filminin gösterildiği açılış töreni, yöreye özgü halk oyunları ve Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğunun mini konseriyle devam etti. Tamamı Ayvalık’ın köy ve merkezinde yaşayan çocuklardan kurulu olan Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğu, 23 Nisan’da Paris Büyükelçiliğinin davetlisi olarak Paris’te bir konser verecek; UNESCO’yu ziyaret edecek.

Ayvalık tanıtım filminin gösterildiği açılış töreni, yöreye özgü halk oyunları ve Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğunun mini konseriyle devam etti. Tamamı Ayvalık’ın köy ve merkezinde yaşayan çocuklardan kurulu olan Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğu, 23 Nisan’da Paris Büyükelçiliğinin davetlisi olarak Paris’te bir konser verecek; UNESCO’yu ziyaret edecek. Ayvalık tanıtım filminin gösterildiği açılış töreni, yöreye özgü halk oyunları ve Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğunun mini konseriyle devam etti. Tamamı Ayvalık’ın köy ve merkezinde yaşayan çocuklardan kurulu olan Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğu, 23 Nisan’da Paris Büyükelçiliğinin davetlisi olarak Paris’te bir konser verecek; UNESCO’yu ziyaret edecek. Ayvalık tanıtım filminin gösterildiği açılış töreni, yöreye özgü halk oyunları ve Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğunun mini konseriyle devam etti. Tamamı Ayvalık’ın köy ve merkezinde yaşayan çocuklardan kurulu olan Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğu, 23 Nisan’da Paris Büyükelçiliğinin davetlisi olarak Paris’te bir konser verecek; UNESCO’yu ziyaret edecek.

Bölge Toplantısının açılışı; Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Deniz, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt’un konuşmalarıyla yapıldı. Konuşmalarında Rahmi Gençer, Ayvalık’ın UNESCO Kültür Mirası Listesine hazırlık sürecini anlattı. Hüseyin Deniz, katılımcılara kentin tarihçesini aktarırken; kentin tabiat ve SİT alanlarıyla tescilli yapıları hakkında bilgi veren Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan da, Ayvalık’ın Safranbolu gibi kültürel miras niteliği yüksek bir kent olduğunu vurgulayarak, güç birliği yapmak gereğinin altını çizdi.

Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk

Bir kıyı kenti olan Ayvalık’ta komşuluk ilişkilerinin, kültürlerarası ilişkilerin dikkate değer olduğunu belirten Prof. Dr. Metin Sözen, Ayvalık örneğinden yola çıkarak dünya barışının altını çizdi. Açılış konuşmaları, Yalçın Kurt’un konuşması ile son buldu. Yalçın Kurt, geçici listeye giren Ayvalık’ın UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alması gerektiğini vurgulayarak, çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Yerel Yönetimlerde Yeni Yaklaşımlar ve Ayvalık Örneği

PANEL: “Yerel Yönetimlerde Yeni Yaklaşımlar ve Ayvalık Örneği”

Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk Kıyı kenti Ayvalık'ta buluştuk

24 Mart’ta Halil Başyazgan Cumhuriyet Kültür Merkezinde düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Yeni Yaklaşımlar ve Ayvalık Örneği” konulu panel; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu ve Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı’nın açılış konuşmalarıyla başladı. Zekai Kafaoğlu, kültürel ve doğal mirası korumanın insanın öncelikli görevi olduğunu belirtirken; Ersin Yazıcı, konuşmasında kentin, tarihi kent dokusuna zarar vermeden gelişmesi gerektiğini söyleyerek, Avrupa kentlerinden örnekler verdi.

Rahmi Gençer, Ayvalık Belediye Başkanı   Rahmi Gençer, Ayvalık Belediye Başkanı

Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, panel kapsamında yaptığı  “Kıyı Kenti Ayvalık’ta Doğal-Kültürel Mirasın Korunması” başlıklı konuşmasında Ayvalık’ın kültürel mirasını, yaşayan yapılarıyla örnekledi ancak doğal mirasa özel bir vurgu yaptı: “Biz, Ayvalık’ta çok güzel bir doğaya sahibiz. Sulak alanlarımız var; bu alanların bir kısmına dolgu yapılmaya çalışılıyor. Söz konusu sulak alanlar, hayvanların göç güzergâhı üzerinde bulunuyor. Göç eden kuşlar binlerce, on binlerce, milyonlarca yıldır aynı düzende hareket ediyor. Söz gelimi buradan geçtikleri zaman geçici olarak sulak alanlar üzerinde yaşıyor ve sonra yollarına devam ediyor. Eğer sulak alanları doldurursak, kuşların yaşam alışkanlıklarına, düzenlerine ve haklarına müdahale etmiş oluruz.

Yerleşik yaşamın 1500’lü yıllara dayandığı Ayvalık, bu tarihten çok önce, Helenistik döneminde de uygarlıklara ev sahipliği yapmış bir kent. 1700’lerin ortasında ticarete başlayan Ayvalık, 19. yüzyılda en şaaşalı dönemini yaşamış; kentte bu dönemde 7 konsolosluk ve birçok ticarethane bulunduğunu, sanayisinin giderek geliştiğini biliyoruz. 1410’a tarihlenen ve bugün hâlâ ibadete açık olan Kadı Camisi; 1490’larda yapılmış olan Hacı Bayram Camisi; Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Taksiyarhis Anıt Müzesi, açılışını bugün yapacağımız ve Ayvalık Belediyesinin desteği ile Ömer ve Suzan Özyiğit ile gönüllüler tarafından restore edilen, Ortodoksların kutsal su mekânı olan Panagia Phaneromeni Ayvalık Ayazması gibi pek çok tarihi değerine sahip çıkıyoruz. Ancak Ayvalık’ın eksikleri de var maalesef. Kentin alt yapısını; kanalizasyon, su, yağmur suyu ve drenaj sorununu el birliğiyle çözebilirsek, bu kent dünya çapında bir kent olacaktır.

Ayvalık’ta 2006 adet tescilli yapı var. Türkiye’de bütünlüğünü koruyarak günümüze ulaşmış bu sayıda yapıyı birarada bulunduran başka bir yer yok. Bu yapıları korumak, onlara işlev vermek zorundayız. Biz, bu bilgiler ışığında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girebilmek için başvuruda bulunduk ve geçici listeye alındık. Ayvalık’ta Doç. Dr. Serhan Ada’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştaydan çıkan kararla,  UNESCO’ya ‘endüstriyel peyzaj’ başlığı altında başvuru yapıldı. Şimdi hedefimiz, kuşkusuz, UNESCO Kültür Mirası Listesine girmek.

Ayvalık’ın bir diğer önemli özelliği de tarımla turizmi buluşturmasıdır. Ayvalık’ın doğal sit alanlarının sit derecelerinin düşürülmemesi, zeytin ağaçlarının korunması bizim en büyük çabamız. Bu kenti, tüm değerleriyle hep birlikte koruyacağız.”

Alp Arısoy, ÇEKÜL Kent Çalışmaları Koordinatörü, mimar   Alp Arısoy, ÇEKÜL Kent Çalışmaları Koordinatörü, mimar

“Yasallaşma Sürecindeki Kentsel Tasarım Rehberlerinin Oluşturulmasında Temel Noktalar” başlıklı konuşmasında, ÇEKÜL Vakfı Kent Çalışmaları Koordinatörü, mimar Alp Arısoy giderek daha fazla gündeme gelen kentsel tasarım rehberlerinin temel kavramları ve içeriği hakkında bilgi verdi. Alp Arısoy, konuşmasına Kentsel Tasarım Rehberlerini tanıtarak başladı: “Kentsel Tasarım Rehberi, bir alanın sosyal, kültürel ve çevresel özelliklerini göz önünde bulunduran, belirli bir bakış geliştiren; kaliteli, kimlikli ve sağlıklı kent gelişimini amaçlayan tasarım ilkeleri bütünü olarak tanımlanır. Kentlere yapılacak müdahalelerle ilgili bir reçeteye benzetilen tasarım rehberi, alt yapı çalışmalarından bina cephelerine, kentlerdeki tüm çalışma alanlarında önceden belirlenmiş bir model sunmayı amaç edinir. Bunun için kentlerde bütüncül bir senaryo hazırlanır.” Arısoy, kentsel tasarım rehberinin uygulanmasıyla ilgili ÇEKÜL’ün Kadıköy’de yürüttüğü bir çalışmayı da örnekledi.

Prof. Dr. Necmi Karul, İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı   Prof. Dr. Necmi Karul, İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi

ÇEKÜL Akademi eğitmeni Prof. Dr. Necmi Karul, “Arkeolojik Alanlarda Yeni Denemeler: Arkeoparklar” başlıklı konuşmasında, Aktopraklık’ta sürdürdükleri uygulama örneğinden yola çıkarak, sanayileşmiş bölgelerde arkeolojik çalışmaların sürdürülmesinin mümkün olduğunu belirtti ve arkeoparkların kent dokusu içindeki önemini vurguladı: “Gözümüzün önünde olan, anıtsal ve herkesi davet eden yüksek niteliklere sahip kentlere kıyasla, çekiciliği bulunmayan bir alanı da kentin tarihi dokusunu içine kazandırmanın önemine değinmek istiyorum. Biz Ulubat Gölünün hemen doğu kısmında, Bursa kent merkezine yaklaşık 20 km mesafedeki Aktopraklık arkeolojik alanında çalışıyoruz. Bir taraftan doğanın içinde ama diğer yandan bir sanayi bölgesinin kenarındayız. Burada bulunma sebebimiz, bölgedeki kültürel gelişimi, yani arkeolojik boyutu anlamak. Bunun için doğal çevrede bir zaman yolculuğu kurguladık. Çünkü kenti bugünden değil, geçmiş yaşantıdan anlamanın mümkün olduğunu varsayıyoruz. Bu noktada arkeolojik kazı alanı çalışmalarında uzun vadeli, sürdürülebilir bir kültür sektörü projesini öneriyoruz.”

 

Toplantı Prof. Dr. Metin Sözen’in genel değerlendirme ve Yalçın Kurt’un kapanış konuşmasıyla son buldu.