Yeni yaklaşımlar uzmanlarla paylaşıldı | ÇEKÜL

Yeni yaklaşımlar uzmanlarla paylaşıldı

19.01.2018

TKB Kentsel Koruma Eğitimlerinde 2017 Güz Dönemi Eğitimleri tamamlandı. ÇEKÜL Akademi uzmanlarının hem teorik hem de alan incelemeleriyle pekiştirdiği, farklı başlıklardaki eğitimler, yerel yönetimlerde görev yapan uzmanların koruma yaklaşımlarını ve tekniklerini geliştirmelerini sağlıyor. 

Restorasyon Uygulama Projelerinde; Proje Hazırlama ve Değerlendirme Kriterleri:

 Eğitmenliğini restarotör, y.mimar A. Nüvit Bayar’ın yaptığı eğitim, 6-8 Aralık tarihinde Şerifler Yalısında yapıldı. Restorasyon projesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken temel kavramların, kriterlerin anlatıldığı eğitimin uygulama örneği, 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine giren ve restorasyon çalışmaları devam eden Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası oldu. Nüvit Bayar’ın yıllar süren emekleriyle hazırlanan projelerin hazırlanma ve kurul onay sürecini detaylarıyla anlatıldı. Ölçümlerde kullanılan aletlerin de önemine dikkat çeken Bayar, koruma esaslarının bir bütün olduğunu hatırlattı. Dünya mirası olan bu önemli eserin yıllar içinde gördüğü hasarlar ve bu hasarların giderileceği onarım paftaları, analiz yöntemleri ve çözüm önerilerin projeye nasıl yansıtıldığı örneklerle anlatıldı.

Eğitime katılan İstanbul’un tarihi alanlarından sorumlu İBB ve Eyüp Belediyesi uzmanları,  henüz uygulamaya geçmemiş çeşme, su kemeri, cami gibi eserlerin rölöve, restitüsyon, restorasyon projelerini Nüvit Bayar’la birlikte inceleme fırsatı buldu.

 

Kentlerde Arkeopark Uygulamaları ve Sürdürülebilirlik:

Arkeolojik ve tarihi alanların korunmasını teşvik etmek, çevresinde yaşayanlarda koruma bilinci gelişmesini sağlamak ve bu süreçte yerel yönetimlerin rolünü aktarmayı hedefleyen eğitim, yıllardır bu alanda uygulamaya dönük de emek veren İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Anabilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Necmi Karul’un eğitmenliğinde yapıldı.

“Arkeoloji-Geçmiş Zaman Algısı” başlıklı sunumuyla doğru bilinen yanlışlar, arkeoloji biliminin ortaya çıkışı, Anadolu’nun tarih öncesi ve önemli yerleşmeleri birinci günün açılış konusuydu.    

Karul giriş sunumunun ardından, Bursa’ya 25 km uzaklıkta olan ve organize sanayi bölgesinde yer alan 8500 yıllık Aktopraklık Höyüğündeki kazı çalışmalarındaki bazı yaklaşımlara dikkat çekti. Höyükteki her alanın kazılması yerine, teknolojik aletlerin yardımıyla tespit edilen bazı alanların, rezerv olarak gelecek kuşaklara bırakıldığını söyledi. 2015 yılında açılan Aktopraklık Arkeoloji Okulunda ise koruma, belgeleme, canlandırma, deneysel arkeoloji alanları yaratma ve sürdürülebilirlik gibi pek çok hedefler bulunuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesinin desteklediği projede, Milli Eğitim Müdürlüğüyle de ortak çalışmalar yürütülüyor. Her yaştan insana kapısı açık olan Arkeoloji Okulunda, kazı teknikleri, çömlek üretimi, arkeometri gibi teorik ve pratik dersler veriliyor.

Fatih, Nilüfer, Uşak, Akçakoca, Elazığ, Şanlıurfa, Tekkeköy, Diyarbakır, Bursa ve Erzurum belediyelerinden gelen uzmanlar; arkeopark projeleri kapsamındaki yapıların nasıl işlevlendireceğini, işbirlikleri ve sürdürülebilirliği hakkında yurtdışı örnekleri de Necmi Karul’dan dinleyerek ve Aktopraklık Höyüğüne alan incelemesi yaparak eğitimi tamamladı ve  sertifikalarını aldı.  

Tarihi Yapılarda İşlevlendirmeye Yönelik Yaklaşımlar ve Tarihi Dokuda Yeni Yapı Tasarımı:

 2017 yılının son Kentsel Koruma Eğitimine; Bursa, Fatih, Nilüfer, Dulkadiroğlu, Babaeski, Bergama, Tuzla, Beşiktaş ve Antalya’dan katılım oldu. 20-22 Aralık’taki eğitim, restoratör, y. mimar Y. Metin Keskin’in eğitmenliğinde kuramsal restorasyon tarihçesi ve gelişim süreci hakkında bilgilerin verilmesiyle başladı. 19.-20. yüzyıllarda John Ruskin, Viollet-le-Duc, Camilla Boito, G. Giovannoni gibi bilimsel restorasyon kuramcıların yaklaşımlarını anlattı. Atina Kartası, Venedik Tüzüğü ve İCOMOS Bildirgesine gönderme yaparak Türkiye’deki koruma sürecinin gelişiminden ve yasal mevzuattan bahsetti.

Sağlamlaştırılan tarihi yapıların nasıl yaşatılabileceğinin araştırılarak uygulanması anlamına gelen “rovitalizasyon” yani “yeniden işlevlendirme” yönteminin önemli noktalarına değindi.  Keskin, farklı ölçeklerdeki müdahaleler ile yapıların çağdaş ihtiyaçlara ve kullanımlara uygun hale getirilmesi için yeni işlevlerle donatılması ve değerlendirilmesinin Türkiye’de de bir süredir iyi örneklerinin olduğunu; han, kervansaray, medrese, kışla binası, kale, cezaevi, fabrika gibi yapıların farklı yöntemlerle işlevlendirdiğine dikkat çekti.  Ancak bunu yaparken eserin yapısal özelliklerine ve kimlik değerine dikkat edilmesi gerektiğini, Mardin Sakıp Sabancı Kent Müzesi işlevendirme örneğini vererek, eski bir kışla yapısının bir müzeye nasıl dönüştüğünü anlattı. Eğitim, alan gezisiyle sona erdi. Silahtarağa Elektrik Santralinin korunması ve işlevlendirilmesiyle birlikte, kültür-sanat alanında bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı projelerden biri olan Santralistanbul incelendi.

 

ÇEKÜL Akademinin 2018 Bahar Dönemi Eğitimleri hakkında bilgi almak için tıklayınız