'Osmanlı Coğrafyasında Çarşı Kültürü' Bursa'da Konuşuldu: Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu’nun tarihi çarşıları değerlendirildi | ÇEKÜL

'Osmanlı Coğrafyasında Çarşı Kültürü' Bursa'da Konuşuldu: Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu’nun tarihi çarşıları değerlendirildi

05.07.2010

Bursa kenti uluslararası toplantılara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Geçen yıl yapılan “Dünya Kaleli Kentler Uluslararası Sempozyumu”nun ardından, 2-3 Temmuz tarihlerinde “Osmanlı Coğrafyasında Çarşı Kültürü Uluslararası Sempozyumu” düzenlendi. Geçen aylarda ise Tarihi Kentler Birliği Kırşehir Semineri’nde “Kale-Çarşı-Mahalle Bütününde Çarşı” başlığı altında, özellikle ahilik teşkilatı irdelenmişti. Bursa’da düzenlenen sempozyumla birlikte, 2010 yılında geleneksel çarşıların hem ulusal hem de uluslararası boyutta geniş çaplı ve bütüncül ele alınması sağlanmış oldu.

ÇEKÜL Vakfı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliğinde hazırlanan ve Atlas Dergisi tarafından basılarak Temmuz sayısıyla dağıtımı yapılan “Osmanlı Çarşıları Atlası” ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sözlü tarih çalışmaları yaparak hazırladığı “Çarşının Öyküsü” isimli kitap da sempozyum öncesi hazırlanarak, katılımcılara dağıtıldı.

Tarihi çarşılarında koruma-yaşatma uygulamaları yapan, Tarihi Kentler Birliği’ne üye pek çok belediye ve yurtdışından katılan kentlerin çarşılarına ait uygulama ve proje paftaları sergisi, Osmanlı coğrafyasındaki çarşılara bütüncül bakılması ve günümüzdeki durumlarının değerlendirilmesi açışından önemliydi. Sempozyum bu önemli serginin açılışıyla başladı.

Sempozyum öncesinde harita ve kitabın dağıtılması, pafta sergisinin incelenmesi, sempozyumun başarıyla geçmesi için atılmış önemli adımlardı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve ÇEKÜL Vakfı’nın işbirliğinde Tarihi Kentler Birliği’nin desteğiyle hazırlanan sempozyumda 5 oturum gerçekleşti. Türkiye’den 120 belediyenin temsilcisi, Üsküp, Kırım, Suriye, Bosna, Trablus ve Irak’taki Osmanlı dönemi çarşılarını anlatan uzmanlar, kentlerini temsil eden esnaflar ve çok sayıda davetli katıldı. Sempozyumu, UNESCO adına ise Philippe Rate takip etti.

Yıkılmaktan kurtarılarak restore edilen ve yeniden işlevlendirilen “Tayyare Kültür Merkezi”nde yapılan sempozyum, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa Valisi Şahabettin Harput’un açılış konuşması ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in sunuş konuşmasıyla başladı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, dünyada çarşı kültürünün geliştiği önemli merkezlerden birinin Bursa olduğunu belirterek, Osmanlı’nın Bursa’yı fethiyle birlikte kentin surlar dışına inşa edilmeye başladığı, çarşının ilk örneklerinin bu dönemde görüldüğünü söyledi. Altepe, kentlerin ve hatta devletlerin ekonomik güçlerini ifade eden geleneksel çarşıların, özellikle Bursa’da günümüzde de modern alışveriş merkezlerine rağmen gücünü ve etkinliğini sürdürdüğünü söyledi.

Bursa Valisi Şahabettin Harput ise kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini söyleyerek sözlerine başladı. Sadece korumanın değil işlevlendirmenin de önemine dikkat çekerek, koruma-yaşatma çalışmalarının doğru yapıldığında kentlilerin tarihi mekânları sahiplendiğini ve buralarda zaman geçirdiklerini söyledi. Avrupa’da restore edilen pek çok eserde bu ruhun olmadığını sözlerine ekledi.

ÇEKÜL Vakfı ve TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ise valiler, belediye başkanları ve bilim adamlarının yanı sıra esnafın da takip ettiği bir sempozyum yapıldığına vurgu yaparak konuşmasına başladı. Bu yıl “çarşı” konusunu ele aldıklarını, 2011’de ise “mahalle” bütününde kentlerdeki koruma çalışmalarının değerlendirileceği toplantılar yapılacağını açıkladı. Çarşıların her saat aydınlık ve canlı olması gerektiğini vurgulayarak Bursa’nın bunu başardığını söyledi. Sözen, Bursa’da kurulan çarşı örgütlenmesine dikkat çekerek, kısa adı BTÇH olan, Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Derneği’nin kısa zamanda sağlıklı bir örgütlenme yapısı kurduğunu söyledi. Ahilik kültürünü yaşatma hedefi koyan Kırşehir gibi kentlerin, bu örgütlenme modelini örnek alması gerektiğini vurguladı. Bursa’nın Balkan kentlerini desteklediğini, işbirliği yaparak bilgi ve tecrübelerini aktardığını ve pek çok koruma çalışmasına destek verdiğini hatırlattı. 

“Osmanlı Ekonomisinde Çarşı”

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Yusuf Uzunoğlu’nun yaptığı ilk oturumda Bursa çarşıları, Osmanlı dönemindeki önemi ile irdelendi; çarşıların günümüzdeki durumlarıyla bağlantılar kuruldu. Uzunoğlu, Bursa çarşısının önemini anlatmak için, Osmanlı döneminde köprülerin kurulduğunu, ulaşım yollarının geliştiğini vurgulayarak oturumu başlattı. 

Oturumun ilk konuşmacısı Prof.Dr. Özer Ergenç, “Suk-i Sultani” kavramı üzerinden genel bir bakışla Osmanlı çarşılarının önemini anlattı. Padişah tarafından konulan kurallar kapsamında, her mal için ayrı bir alan yaratıldığını, bedestenler, hanlar, uzun çarşılar ve esnaf çarşılarında bu malların satıldığını söyledi. Doç. Dr.Hülya Taş, Tahil Hanı, Kapan Han, Balık Bazarı, Debbağhane, Koza Han gibi hanların özelliklerini anlattı. Kente gelen ilk malların, ortasında “tartı aleti” bulunan ve adına “Kapan Han” denen hanlarda toplandığını söyledi. Esnafa buradan ilk dağıtımlarının yapıldığını ve “Kapan Han”ların kırsal ile şehir entegrasyonunu sağladığı bilgisini verdi. Ayrıca kültürel nüfus çeşitliliğinin ürünlere yansıdığını vurguladı. Konuşmacılardan Doç Dr. Asım Yediyıldız ve Dr. İlkil Selçuk ise Osmanlı’daki ticareti ve çarşıları kanunlar üzerinden değerlendirdi. Oturumun son konuşmacısı Bursa Tarihi Çarşılar ve Hanlar Birliği Derneği Başkanı Şeref Akgün oldu. Akgün, Bursa örneği üzerinden geleneksel çarşılarda örgütlenme modelini anlatı.  

“Bursa Çarşıları ve Çarşı Kültürü”

İkinci oturum, Doç. Dr. Asım Yediyıldız’ın başkanlığında yapıldı. Sırasıyla, Dr. Doğan Yavaş ve Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu çarşıların mekânsal gelişimi ve değişimi hakkında, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim “Kapan Han”ın işlevi, Doç. Dr. Cafer Çiftçi ise Bursa esnafının dış ticaret ilişkileri hakkında bilgiler verdi. Sempozyumun ilk günü Bursa çarşıları ve Osmanlı dönemindeki önemini vurgulayan bu değerli sunumlarla tamamlandı.

Ardından Yeşil Türbe’den başlayarak, Irgandı köprüsü üzerindeki el sanatları atölyeleri gezildi ve Uzun Çarşı ile Okçular Çarşısı incelendi. Cephe sağlıklaştırma çalışması yapılarak üzeri modern tasarımlarla örtülen çarşılar kentin en hareketli alanları arasında yer alıyor. Sempozyum katılımcıları, Bursa çarşı ve hanlarının günümüzde de ticaretin ve alış-verişin kalbi olduğunu, Bursa dışında tarihi çarşıların yaşayan örneklerine çok rastlamadıklarını ifade etti.

“Anadolu’da Çarşılar”

Sempozyumun ikinci gününde Güneydoğu, Batı Anadolu ile Kayseri, Konya ve Akşehir çarşıları ele alındı. Oturum başkanlığını TKB Danışma Kurulu Üyesi Oktay Ekinci’nin yaptığı üçüncü oturumda, Prof. Dr. Hamza Gündoğdu Güneydoğu,  Prof. Dr. Haşim Karpuz Konya ve Akşehir, Doç. Dr. Osman Eravşar Kayseri, Prof. Dr. Bozkurt Ersoy ise Batı Anadolu çarşıları hakkında bilgiler verdi.

Oktay Ekinci de oturum sonunda söz alarak, “Bizim Çarşı, AVM’ye karşı” başlıklı sunumuyla, geleneksel çarşıların yaşatılması için büyük alışveriş merkezlerinin kent merkezi dışına taşınması gerektiğine vurgu yaptı.

“Kırım ve Balkanlar’da Çarşılar” 

Bursa ve Anadolu’nun bazı önemli kentlerindeki çarşıların ardından, Osmanlı topraklarında bulunan Kırım ve Balkanlardaki çarşılar hakkında sunumlar yapıldı. Başkanlığını ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu’nun yaptığı oturumda, Aliye İbrahimova “Kırım”, Prof. Dr. Amir Pasiç “Bosna”, Behuciddin Şahabi “Üsküp”, öğretim görevlisi Neval Konuk ise “Yunanistan”  çarşılarını, tarihi süreçteki değişimi ile çarşılardaki sosyal hayatı ele alarak anlattı. Osmanlı dönemi ve sonrası hakkında önemli bilgilerin verildiği oturumda, İstanbul’a 800 km uzaklıktaki Bosna çarşısının 1990’larda yıkıldığını, 1997’lerde ise yeniden inşa edildiğini söyleyen Amir Pasiç, kültürel mirasın “yönetiminin” önemine dikkat çekerek, alan yönetim planlarının mutlaka yapılması gerektiğini vurguladı. Pasiç, Türkiye’deki çalışmalarda koordinasyon eksikliği olduğunu ve bu alanda bir dizi eğitim programı uygulanmasının önemine dikkat çekti. Üsküp çarşısını anlatan Behuciddin Şahabi ise, gelecek yıl Üsküp’te çarşı sempozyumunun yapılmasını teklif ederek konuşmasına başladı. Üsküp’teki “Türk Çarşısı”nın 55 bin metre karelik bir alanda kurulduğunu ve Osmanlı dönemini anlatan büyük çarşılardan biri olduğunu söyledi.

Esnaf lokantalarında, pideli köfte ikramı...

Sempozyumun hedeflerine uygun bir öğle yemeği organizasyonuyla, katılımcılarla çarşı esnafı bir araya getirildi. On tane esnaf lokantasında yüzün üzerinde katılımcı Bursa'nın geleneksel pideli köftesinden yedi. Esnaf lokantalarının vazgeçilmezi olan masalardaki fesleğenler, ayranlar, duvarlardaki siyah-beyaz fotoğraflar ve güleryüzlü ustalarla, Kayhan Çaşısı'ndaki bu unutulmaz öğle yemeğinin ardından sempozyuma devam edildi.      

  

“Ortadoğu’da Çarşılar”

Sempozyumunun son oturumu Prof Dr. Neslihan Dostoğlu başkanlığında yapıldı. Mahmoud Hretani “Halep”, Prof. Dr. Halit Tadmoori “Trablus” ve Prof. Dr. Suphi Saatçi “Irak” çarşılarını anlattı. Halep çarşısı ile Bursa çarşısını birbirine bağlayan İpek Yolu, Sedir dağlarının eteklerindeki Trablus’un 20 çarşısı son oturumda öne çıkan konular arasındaydı.

Sempozyumun genel değerlendirmesini ise tarihçi/yazar Necdet Sakaoğlu yaptı. Sakaoğlu, Osmanlı coğrafyasındaki çarşı kültürünün çok yoğun olduğunu, pek çok konunun başka toplantı ya da sempozyumlarda yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.  Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde, Bursa çarşısına uzun bir yer ayırdığını ve sadece Bursa için özel bir gezi düzenlediğini söyleyerek, Bursa çarşılarını seyahatnamede yer alan bilgilerle yeniden değerlendirdi. 

“Osmanlı Coğrafyasında Çarşı Kültürü Uluslararası Sempozyumu”, Türkiye’deki tarihi ve kültürel mirasın korunması ve yaşatılması konusunda, geleneksel çarşıların ve yaşam kültürünün, tüm boyutlarıyla incelenmesine olanak sağlamış, Balkanlar ve Ortadoğu’daki kentlerde var olan ortak kültürlerin yeniden irdelenmesine zemin hazırlayarak başarıyla sona ermiştir. Sempozyum kitabının biran önce yayımlanması için, Bursa Büyükşehir Belediyesi şimdiden hazırlıklara başlamıştır.