Osmangazi’de Tarihi Buluşma | ÇEKÜL

Osmangazi’de Tarihi Buluşma

27.09.2023

Tarihi Kentler Birliğinin “Cumhuriyet’in 100. Yılında Osman Gazi’den Günümüze Bursa” temalı bölge toplantısı 22-23 Eylül tarihlerinde, Osmangazi Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleşti. 22 Eylül Cuma günü gala yemeğinde biraraya gelen katılımcı belediyeler, yemekte koruma projeleri hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Programın ikinci günü Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesinde yapılan toplantı, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu üyesi ve ÇEKÜL Vakfı Başkan Vekili mimar Mithat Kırayoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Çocukluk ve gençlik yıllarını Bursa’nın tarihi mahallesi Hisar’da geçiren Kırayoğlu, Bursalı bir mimar olarak kentin yaşadığı değişimi çok katmanlı şekilde değerlendirdi ve Bursa’nın “ruhaniyet” kavramıyla ilişkisini vurguladı.

Ardından sözü devralan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, koruma-kullanma dengesinin önemini hatırlattı ve yürüttükleri başarılı koruma çalışmalarının önce bu dengeye dayandığını ve her birinin sürdürülebilir olduğunu belirtti. Turistik yerler yaratma amacıyla yapılan restorasyonların, yapıların fonksiyonunda bozulma yaratacağını; kültürel miras söz konusu olduğunda kontrollü bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini hatırlattı ve bu konuda Prof. Dr. Metin Sözen’i daima rehber olarak gördüklerini söyledi.

Konuşmalar tamamlandıktan sonra Osmangazi Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü Sezai Özokutanoğlu “Osmangazi Belediyesi Restorasyon ve Koruma Projeleri” başlıklı sunumunu yaptı. Tarihi İpek Yolu örnek alınarak, günümüz Bursa’sında nasıl yeni bir aks oluşturduklarını detaylarıyla aktardı.

Kapanış ve değerlendirmeyi ise TKB Encümen üyesi, Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı gerçekleştirdi. Tarihi Kentler Birliğinin Bursa’da kurulduğunu hatırlattı; yıllar sonra yeniden bu kadim kentte buluşmanın, üye belediyeler için ayrı bir önem taşıması gerektiğini söyledi. Bir kültür kentinde yapılan bu toplantının, Tarihi Kentler Birliği üye belediyeleri için yeni bir başlangıcı simgeleyeceğini; deprem nedeniyle yaşanan durgunluğun, yerini aktif çalışmalara bırakacağını vurguladı.

Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesindeki toplantının ardından öğle yemeği molası verildi ve saha gezisi yapıldı; Tophane’deki Osman Gazi ve Orhan Gazi türbeleri, Filiboz Mescidi, arkeopark alanı, Üftade Cami ve Türbesi, Hanlar Bölgesi-Fidan Han ziyaret edildi.


Açılış Konuşmaları

Mithat Kırayoğlu

TKB Danışma Kurulu üyesi ve ÇEKÜL Vakfı Başkan Vekili

Tarihi Kentler Birliği 20 Temmuz 2000 tarihinde Bursa’da kurulmuştu, “Cumhuriyet’in 100. Yılında Osman Gazi’den Bursa’ya” temalı bölge toplantısını 23 yıl sonra, bu anlamlı yılda, burada yapmak istedik.

Bursa’yı en güzel anlayan ve en güzel anlatan Ahmet Hamdi Tanpınar’a kulak verip kentin önemini açıklamaya çalışacağım. Osman Gazi, ömrünün son günlerinde Balabancı Kalesinden Bursa’ya bakarken oğluna göstererek vasiyet ediyor. “Ben öldüğümde beni bu gümüşlü kümbete gömün” diyor. Tanpınar’ın tabiriyle ne olduğu pek de bilinmeyen bu binaya verilen isim Türk hayal gücünün Bursa’daki ilk çalışmasıdır; gümüşlü adıyla, keskiden ve çekiçten evvel Türkçe, Bursa’yı bizim adımıza fetheder. Onunla birlikte fethedilmiş topraklar anavatan olur. Orta Asya’dan Anadolu’ya geçtiğimiz bütün yollarda bıraktığımız eserler ile İznik ve Bursa’da başladığımız mimarinin bir yığın münasebeti vardır fakat Yıldırım’la Muradiye’yi ve Yeşil’i yepyeni bir nisbet fikri, aydınlığı yeni bir kabul şekli onları diğerlerinden ayırır. Bu artık Akdeniz’i, Marmara’yı gören, onun dehasını benimseyen bir milletin mimarisidir. Bu, güneşin dilini bilen bir konuşmadır, diyor Tanpınar.

Şimdi şairlerin duygulu ifadelerini aklımızda tutarak duygudan bilgiye gelelim. Camiden külliyeye geçiş burada başlamıştır. Caminin yanında bilimi temsil eden medrese, yoksullara imaret, türbe, hamam ve yardımcı yapılarla külliye fikri Bursa’da gelişmiştir ve tüm Osmanlı coğrafyasına buradan ihraç edilmiştir. Külliyeler aynı zamanda fethedilmiş topraklarda yerleşim açılması sırasında yeni kent merkezi işlevi görür her zaman, bunun etrafında ise sivil mimari gelişir.

Bursa’nın başka bir özelliği, sultanlar şehri olmasıdır çünkü Osmanlı’nın ilk altı padişahının, yani Bursa’yı kuranların naaşı buradadır. Osman Gazi’den sonra Orhan Gazi ilk defa surların dışına çıkıp kendi külliyesini yaptırarak çarşının ilk adımlarını atıyor. Oğlu Murad batıya gidiyor, Çekirge’yi şenlendiriyor termal hamamlarıyla. Yıldırım Bayezid doğuya gidiyor ve Yıldırım Külliyesiyle bir semt ortaya çıkıyor. Osmanlı’nın ikinci kurucusu sayılan Çelebi Mehmet ise Yeşil Külliyesini oluşturuyor. Sultan II. Murad kalenin altında Muradiye’yi, kendi külliyesini oluşturuyor. Kısacası Bursa’nın hikâyesi, sultanların Bizans’tan aldığı ve kent kurma coşkusuyla o kalenin dışına çıkarak, büyük bir güvenle yeniden inşa edilerek, iliklerine kadar Türk şehri kurmalarıyla başlamıştır. Bütün ipek ve baharatın satıldığı önemli bir merkez hâline gelmiştir. İstanbul’un fethinden sonra da Bursa bir manevi saltanat olarak önemini son döneme kadar korumuştur.

Bu kadar önemli bir kentte yaşıyoruz, hikâyesini anlatmaya çalışıyoruz ancak acıklı bir hikâye de var. Ben Bursa Hisar Mahallesinde doğdum, Bursa’nın el değmemiş zamanlarını yaşayanlardan biriyim. 30 yıl içinde Bursa plansızlık, sanayileşme, göç dalgası altında ezilen ve eserlerin gölgelendiği bir yer oldu. Ancak 80’li yıllarda kendine gelmeye başladı. Bizim başkanımız Prof. Dr. Metin Sözen önderliğinde, 1985 yılındaki “Tarih İçinde Bursa” etkinliklerinde kent yeniden tanınmaya; ondan sonra başkanlarda bir Bursa sevgisi başladı. Evliya Çelebi’yi anmadan olmaz.

Seyahatname’sinin en güzel bölümleri Bursa’yı anlattığı bölümlerdir ve uzun uzun betimler, hülasa “Bursa ruhaniyetli bir şehirdir” der. Şimdi soru şu, Bursa hâlâ ruhaniyetli şehir midir? Saha gezisi sırasında bu sorunun cevabının “evet” olduğunu göreceksiniz.


Mustafa Dündar

Osmangazi Belediye Başkanı

Tarihi bir şehirdeyiz. Belediyecilik faaliyetlerimiz dışında yoğun bir şekilde devam eden tarihi eser restorayonu, kentsel dönüşüm, kamulaştırma çalışmaları da var. Osmangazi’nin kuzeyinde daha önce kaçak yapıları tespit ederek planladığımız kamulaştırma çalışmaları ve yeşil alan çevre düzenlemesi bulunuyor. Şu an toplantımızı gerçekleştirdiğimiz müze ise yüzün üstünde konutun bulunduğu kent mekânının iyileştirilmesiyle oluşturuldu ve ziyaret mekânı hâline getirildi. Tarihi eserleriyle, türbesiyle, Ulu Cami’siyle, Hanlar Bölgesiyle birlikte Bursa’da yeni bir vizyonu hayata geçiriyor, yeni kentle tarihi kent arasında bir aks oluşturmayı hedefliyoruz.

Bunları yaparken koruma-kullanma dengesini gözetmek önemli. Bir yerde restorasyon yapıldığı zaman, yapının eski fonksiyonlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Turistik bir mekân haline gelebilir ama tarihi dokusunun da sürdürülebilir olması gerekir. Biz Osmangazi’de bunları önemsediğimiz için başarılı sonuçlar elde ediyoruz.

Bursa, tarihi İpek Yolunun Asya kıtasındaki son durak noktası. Biz de Hanlar Bölgesinden başladık restorasyon çalışmalarına. Tarihi çarşı ve hanların, camilerin restorasyon çalışmaları, üst örtü ve cephe çalışmaları belediyemiz tarafından yapılıyor. Tarihi dokuda yapılan koruma çalışmalarının %80’inde Osmangazi Belediyesinin desteği bulunuyor.

Hisar bölgesindeki çalışmalarımız ihale aşamasına geldi. Osmagazi Çıkmazından başlayarak Kale Sokak, Sümbüllü Bahçe Konak, Surüstü yapıları, şimdi Oruçbey Caddesi, şehir içindeki bostan alanları, arkeolojik kazı sahası ve müftühane gibi yapılarla devam ediyoruz. 1326 Fetih Müzesinden Fetih Camisine kadar bir aksın oluşturulması, İpek Yolunun yeniden Bursa ölçeğinde gündeme taşınması demek. Bu tür destinasyonları ortaya koyup yeni mekânları oluştururken, yeni ihtiyaçların belirlenerek ziyaretçilerin hareketi belli bir çerçeveye oturtulmalı. Hareketin yönünü ortaya koyamıyorsak yüksek kalabalıklara ulaşmış oluruz. Ama bir gelen bir daha gelmek istemeyebilir, sürdürülebilir turizm olmaz. Osmanlı’da yaşamın cami-çarşı-mahalle üçgeninde ortaya koyulduğunu görüyoruz. Şehir yaşamı ilk defa Bursa’da bu boyutta ortaya çıkıyor; Osmanlı fethettiği yerlerde de aynı modeli uyguluyor. Bu üçlü Osmanlı’nın en temel şehirleşme yaklaşımı.

Mithat Hoca’mızın da söylediği gibi Prof. Dr. Metin Sözen’in ve Tarihi Kentler Birliğinin çalışmaları Bursa’da bir bilincin oluşmasına vesile olmuştur. Yoğun göçlerle, sanayileşmeyle Bursa’da farklı sorunlar ortaya çıksa da tarihi dokuyu ayağa kaldırmaya devam edeceğiz. Bursalı olmanın bilinciyle hareket edeceğiz. Tarihi dokuyu ortaya çıkarıp kültürel mirasımızı, sosyal yaşamımızı doğru ifade eden bir şehir planlaması yaparak Bursa’nın kimliğine saygılı çalışmalar yürüteceğiz.  


Osmangazi Belediyesi Koruma Çalışmaları

Sezai Özokutanoğlu

Osmangazi Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü

Tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkmak, yerel ve uluslararası toplantılarda tanıtmak tüm çalışmalarımızın ana gayesi olmuştur. Bu amaçla tarihi ve kültürel mirasa dair planlarımızı bütüncül anlayış, koruma kullanma dengesi, sürdürülebilirlik ve gerçekçi yaklaşım sacayağında oturttuk. Osmangazi Belediyesi olarak ilk çalışmalarımıza Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesinde başladık. Şimdi ise “Yaşayan Tarih Hisar” projesiyle devam ediyoruz.

Hanlar Bölgesi ve Hisar bir bütünün parçası. Bu nedenle çalışmalarımızı bu iki bölge arasındaki aksı göz önünde bulundurarak planlıyoruz.

Fotoğrafları gördüğünüz üzere Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, Hanlar Bölgesi ve Kapalı Çarşı sağda; sol tarafta ise Alaattin Paşa Camisi ve Hisar, bizim deyişimizle Yaşayan Tarih Hisar, anıtsal yapılar ve eserler bulunmakta. Burada sadece en önemli yapıları görmektesiniz.

Dünyanın en eski ticaret yolu olan İpek Yolunun Asya kıtasındaki son durağı Bursa’daki Hanlar Bölgesidir. Aynı zamanda Osmanlı Devletinin ilk ticaret bölgesi olarak inşa edilmiştir. 14, 15 ve 19’uncu yüzyıllarda ilave edilen çarşılarla ticaretin kaydı gerek o dönemde gerekse günümüzde devam etmektedir.

Evliya Çelebi, Seyahatname kitabında Bursa Kalesiyle ilgili  “Ama bu kalenin dört tarafı temellerinde taşlar var ki her bir hamam bitmesi kadar büyük taşlar, buradan bellidir ki insanoğlu yapısı değildir” diyerek Bursa Kalesinin taşlarını betimlemiştir. Ayrıca dünya tarihinde önemli bir yere sahip İpek Yolunda nasıl ki hanlar, hamamlar medreseler, camiler, ticaret yolları varsa, bu iki bölgemiz de İpek Yolundaki tüm bu özelliklere sahiptir. Buradan hareketle yeni bir İpek Yolu aksı oluşturulabileceğimizi, bölgelerin birbirine daha kolay bağlanabileceğini gördük. Bu düşünceden yola çıkarak bütüncül çalışmalarımızı İpek Yolu aksını da içine alacak şekilde planladık.

Kapanış Konuşması

Alp Kargı

TKB Encümen üyesi, Merzifon Belediye Başkanı

Bazı örnekler vererek durum tespiti yapmayı uygun buluyorum. Öncelikli olarak hepimiz siyasette halkına hizmet etmeye çalışan insanlarız. Ben 2019’da Merzifon’dan belediye başkanı oldum. Merzifon da Osmangazi’miz gibi kadim bir kültür kentidir. Bu nedenle görev yaparken doğal olarak heyecanlanıyor, şehir yönetiminin dayanılmaz cazibesine kapılıyorsunuz ama bir takım gerçeklerle yüzleştiğiniz zaman bazen endişe ediyorsunuz.

Üzülerek konuşuyorum, maalesef kentimizi tanımadan belediye başkanı oluyoruz. Allah’tan karşımıza ÇEKÜL Vakfı gibi bir vakıf çıktı, müstesna derecede ilgili bir belediye olduğumuz için hızlı hareket ettik ve Tarihi Kentler Birliğinin bizlere, yerel yönetimlere vermiş olduğu imkânlardan sonuna kadar faydalanmak için gayret gösterdik. Birlikte inanılmaz işlere imza attık ve bunu tekrar söylüyorum; bu konudaki amatörlüğümüzü, acemiliğimizi atlatmamızı sağlayan başta Metin Sözen Hoca’mız olmak üzere Tarihi Kentler Birliğinin bütün üyelerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Şu anda burada siyasilerimiz de var, milletvekillerimiz de. Hangi siyasi parti olursa olsun, yönetenleri ne kadar bilgi sahibi olduğu ölçüsüyle değerlendirelim. Sayın Başkan’ımızın Osmangazi’de yapmaya çalıştıklarını takdir ediyorum.

Deprem gibi, doğal afetler gibi olağanüstü gündemlerle karşı karşıya geliyoruz ama yeniden harekete geçmemiz gerekiyor. Tarihi Kentler Birliğinin etkin mesaisine koyulması gerekiyor. Hiçbir üyemiz görevden kaçmaz. Kamu-yerel-sivil-özel dediğimiz bu sacayağının en güzel örneklerini Tarihi Kentler Birliği sayesinde veriyoruz. Biraz bile geri dursak zora düşeriz; o yüzden ısrarla söylemek istiyorum, sizden ricam bu toplantı bir başlangıç olsun. Bu toplantı Tarihi Kentler Birliğinin kurulmuş olduğu Bursa’da tertip edildiği için daha etkin diyalogların olmasını, bizim için de yeni bir dönem olmasını diliyorum.