ÖDÜLLER ve İNSANLAR
Prof. Dr. Metin Sözen'i bir tarafından, bir vesileyle tanırsınız. ÇEKÜL diye bilinen Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın kurucusu ve başkanıdır. Kelkit Platformu'nun öncüsü ve bu platformdan doğan Kelkit Havzası Kalkınma Birliği ile Tarihi Kentler Birliği'nin dinamosudur.
Metin Sözen'in ülküsü, bir kültür değeri olarak bu toprakların tarihine ve doğasına sahip çıkmaktır. Bu nedenle her Allah'ın günü köşe bucak dolaştığı yörelerde, evlere varıncaya kadar tarihi mirası koruma bilincini aşılar. Amaç, bu ulusun, kişiliğinin değerini bilmesi ve onunla gurur duymasıdır.
Bu toprakların halkı, Prof. Sözen'in değerini ve önemini bilmiş, onu Metin Hoca olarak kucaklayıp gösterdiği yolda yürümüştür. Adını caddelere vermiş (örneğin Mimar Sinan'ın köyü Ağırnas'ta Prof. Dr. Metin Sözen Bulvarı), birçok ödülle şükranlarını sunmuştur.
Metin Hoca'ya son kez Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2007 Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Cumhurbaşkanı'nın eliyle verildi.
Bizce bir ödülün değerini üç öğe belirler: 1) Ödülün adı ve veren kurum, 2) Ödülün seçiciler kurulu, 3) Ödülü alan kişinin kimliği. Bize göre, Metin Sözen daima bu üç öğenin önünde gelmiş, aldığı ödüllere değer katmıştır.
Bir çift söz
Prof. Metin Sözen'in ödül törenindeki konuşmasından, onun kişiliğinin aynası olan bir çift söz aktaracağız. İlki şu:
Türkiye Anayasası doğru yazılacaksa, birinci maddesi 'Türkiye bir kültür ülkesidir' olmalı. Bu kültürün her kuşak tarafından paylaşılması gerekir.
İkincisi de şöyle:
Ben Cumhurbaşkanımızın gittiği ülkelerdeki devlet büyüklerinin, yöneticilerinin elini sıkarken biraz acıtmasını diliyorum. Çünkü bu uygarlık ülkesinin, uygarlık kaynağı akılların ve düşüncelerin üretildiği toprakların cumhurbaşkanı olarak, onun nezaketle sıktığı o eller acıdığı zaman, 'Bu gelen, o toprakların cumhurbaşkanıdır' hissinin uyandırılması önemlidir.
Ve son söz, Milliyet'in pazartesi günkü başlığında: Başbakan Erdoğan turizmcilere konuştu: Harabeye otel yapılacak 'istemezük' diyorlar.
Kaderin şu talihsiz cilvesine bakın; yabancıların bir taşı için müze hırsızlarını seferber ettiği ülkemizin tarih ve kültür zenginliğine harabe diyen bir başbakanı var!
Bir şiir
Dizelerimiz Müşür Kaya Canpolat'ın (İnsancıl'ın ocak sayısından):
Toprak damlı evlerde sıra gecesi / Yürekten yüreğe dokunan gazel / Urfa dağlarında bir ceylan gezer / Töre kurşunuyla vurulduğunda / Urfa Mardin'e bakar.
23 Ocak 2008
Hürriyet
Nail Güreli