MİLAS’TA ORTAK AKIL UYANDI, KENT ÖZVARLIĞINA SAHİP ÇIKIYOR | ÇEKÜL

MİLAS’TA ORTAK AKIL UYANDI, KENT ÖZVARLIĞINA SAHİP ÇIKIYOR

17.07.2009
Kentteki ortak aklı ve ortak sorumlulukları harekete geçirerek küllerinden doğan tarih ve kültür kenti Gaziantep’te geçtiğimiz günlerde yapılan Tarihi Kentler Birliği toplantısı, birçok tarihi kent yöneticisine esin kaynağı oldu. Gaziantep’te beş yıl gibi bir sürede gerçekleştirilen tarihi ve kültürel dönüşüme tanık olan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas’ın zengin tarih ve kültür potansiyelini somut sonuçlara ulaştırmak amacıyla yeni bir hareket başlattı. 1975’lerde ÇEKÜL Vakfı önderliğinde başlatılan, 1997’de yeni bir atılımla bir yol haritası hazırlayan ancak kent dayanışması ve koruma bilincinin kesintiye uğraması sonucunda son 30 yılı heba eden Milas, bu girişimi heyecanla karşıladı. Başkan Muhammet Tokat’ın ısrarlı daveti üzerine, ÇEKÜL Vakfı Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve TKB Danışma Kurulu üyesi Hasan Özgen ve TKB Danışma Kurulu üyesi Oktay Ekinci, başlatılacak çalışmalara destek vermek ve katkıda bulunmak amacıyla 14-15 Temmuz 2009 günlerinde Milas’a bir ziyaret yaptılar.

Milas Belediyesi Meclis Salonu’nda yapılan ilk toplantıya Muğla Vali Yardımcısı Faruk Bekarlar, Milas Kaymakamı Şahin Aslan, Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Enver Tuna, Belediye Meclis üyeleri, ÇEKÜL Vakfı Milas Temsilcisi Fatih Abban, MİÇEV Başkanı Nevzat Çağlar Tüfekçi, Milas Kent Konseyi’nin Kent Kimliği, Tarihi Doku, İmar ve Kentsel Gelişim Komisyonu üyeleri katıldı. Başkan Tokat toplantıyı açış konuşmasında, Tarihi Kentler Birliği’nin Gaziantep Buluşması’nda, tarih ve kent ruhunun yaşatılmasında ortak aklın önemine ilişkin önemli bir mesaj aldıklarını, bu ilhamla tarihi ve kültürel anlamda gelişimi yakalamak için olumlu koşulları yakaladıklarını belirterek Sözen ve Özgen’e ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.

“Türkiye’de iyi bir şeyler yapmanın bedeli vardır”…
Başkan Tokat’tan sonra konuşan Prof. Sözen, şunları söyledi: “1975 yılında Safranbolu ile birlikte Muğla-Milas’ta da çalışmalar başlattık. Bereketli toprakların sahibi olan Milas’ta maalesef bu bereket, insanlarımızda gevşeklik oluşturmuştur. Milas’a yeniden çekidüzen vermek, kent dokusunu ayağa kaldırmak, uyanışı sağlamak ortak hedefimiz olmalıdır. Herkes yeteneğini ve bilgisini ortaya koymalıdır. ‘Milas budur’ diyebileceğimiz çalışmalara imza atmalıyız.” Sözen şöyle devam etti: “Bu işte çok kararlı, bu işin öneminin bilincinde bir belediye başkanı seçmişsiniz. Burada iki gün nerelerden, nasıl başlayacağız, nasıl bir yol haritası uygulayacağız, bunu tartışacağız. Peşinen söyleyeyim ki, Türkiye’de iyi bir iş yapmanın zor olduğunun, pek çok zorlukla, siyasi ve başka kısır çekişmelerle ve engellerle karşılaşacağımızın bilincinde olmalı ve bu engellemelere takılmamayı becermeliyiz. Ben her yerde yaşadığım için, peşinen belirtiyorum bunları. Tarihi Kentler Birliği toplantıları, ortak aklın harekete geçtiği, siyasetin değil iş üretmenin konuşulduğu alanlardır. Doğru projeler üreterek, Milas’ı önümüzdeki sene çok farklı bir noktaya getirebiliriz. Sahiplik duygusu sizde olduğu sürece yapılmayacak hiçbir şey yoktur. Küreselleşme adı altında kirlenen hocalarımız, kirlenen belediyeler, kirlenen başkanlar da var. Bizler yapabileceğimiz işleri konuşurken, onlar sürekli yapılamayacaklar üzerine kafa yormaktalar. Milas, Tarihi Kentler Birliği’ne ev sahipliği yapmış bir kenttir. O günlerde, herkes evine mutlu dönmüştü. TKB Milas buluşmasında, restore edilen bir evin açılışını da yapmıştık. Önemli olan o evin restorasyonundan bugüne ne yapıldığıdır.”

Kent Merkezinde İnceleme Gezisi
Konuşmaların ardından kentte incelemeler yapan heyet; Hacı Ali Ağa Evi’ni, Milas Belediye’nin satın alarak restore etmeyi düşündüğü Hadi Bey Konağı’nı, Sefa Oteli’ni, Çöllüoğlu Han’ı, Arasta’yı, Hacıilyas Meydanı’nı, Sakarya İlköğretim Okulu, eski Şehir Kulübü binası, Kütüphane yanındaki köprü ve sivil mimarlık örneklerini, Tabakhane Meydanı ve Caddesini, Uzunyuva ve çevresi ile yıkılan Aslanlı Ev’in bulunduğu alanı ve Milas Müzesi’ni gezdi. Baltalı Kapı ve çevresinden sonra Beçin Kalesi ziyaret edilerek kazıları yürüten Prof. Dr. Hüseyin Rahmi Ünal’ın da katılımıyla, kısa bir değerlendirme toplantısı yapıldı.

Değerlendirme Toplantısı
15 Temmuz 2009 günü Milas Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen Değerlendirme Toplantısı’nı açan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Prof. Dr. Metin Sözen, Oktay Ekinci ve Hasan Özgen’e teşekkür ederek konuşmasına başladı ve şunları söyledi: “Milas’ın geçmişteki tarihi ihtişamına ulaşması, ruhunu ve kent kimliği kazanması konusunda azimliyiz. Buna ancak ortak akılla ulaşabiliriz. Hep birlikte samimiyetle ortak akılda buluşmalı, konuşmadan öteye geçmeliyiz. Dün yaptığımız gezide, masa başında değil, eserin veya bizzat tarihi alanın yanında, ona bakarak eksiğini ya da durumunu net olarak tartışarak, herkesin bilgisini aktarmasıyla verimli bir sonuca ulaşılabildiğini gördük. Vali Bey’den de Beçin’deki kamulaştırma konusunda tam yetki almış bulunuyoruz. Ayrıca Vali Bey’in önerisi doğrultusunda restorasyon çalışmalarına Arasta’dan başlamak, ‘Kale düşerse şehir, arasta düşerse yaşam düşer’ konusunda fikir birliği oluştu. Bugün burada önceliklerimizi tespit edip, kısa sürede projelerimizi hazırlayıp Vali Bey’in karşısına çıkmalıyız. Önceliklerimiz arasında Hacıilyas Meydanı ve Çöllüoğlu Hanı da var. İlk beş önceliği belirlemek ve sıraya koymak için, MİÇEV, ÇEKÜL, KUDEB, Milas Belediyesi ve TKB’nin de içinde bulunduğu bir proje atölye çalışması yapmamız gerekiyor. TKB ve ÇEKÜL bizlere bu kadar destek vermişken, Milas’ta da bu duyarlılık oluşmuşken bu fırsatı kaçırmayalım. Arasta’yı 2010 Haziran sonuna bitirmeliyiz.”

Ardından konuşan Prof. Dr. Metin Sözen, “Öncelikli olarak, Beçin Kalesi’nin tahrip olan noktalarının onarılması için acil plan hazırlanması, toprağın altından ve üstünden çıkan eserlerin tasnif edilerek dünyaya duyurulması gerekiyor. Milas’la Beçin arasında ilişki kuracağız. Hadi Bey Konağı’nın kent müzesi olarak devreye sokulabilmesi için, Vali Bey’in desteğiyle, bir kent müzesi oluşturmak istiyoruz. Kaymakam Bey ve Belediye Başkanı tarafından bir dosya hazırlanarak, Valiliğe sunulacaktır. Çöllüoğlu Hanı’nı da öncelikli olarak ayağa kaldırmalı, halkın göreceği diri bir hale getirmeliyiz. Basit bir tasarımla, esnafın da içerisinde olacağı, gece dahi yaşayacak bir Arasta oluşturacağız. Bunların konuşma aşamasında kalmaması için en önemli nokta, sizlerin buradaki varlığınızdır. KUDEB, mimarlar ve diğer arkadaşlarımız ortak çalışacaklar. Elimizde, nitelikli demir gibi bir kadroyla, kurullara hazırlı giderek projelerimizi kolaylıkla kabul ettirmeliyiz. Bu üç başlığımızı hayata geçirmek için, koyduğumuz takvim, 31 Aralık 2010 olacaktır. Bunun için Belediye ve Kaymakamlık acil olarak Kent Atölyesi oluşturmalıdır. Bu atölyede yetişecek elemanlar, şehrin restorasyonu için çalışacak.”

Milas Kaymakamı Şahin Aslan da sözlerine “Bana göre sözün bittiği yerdeyiz,” diyerek başladı. “Artık iş yapma zamanı geldi. Dün olduğumuz yerden farklı yerdeyiz. Ortak akıl ve vicdan ile, Milas’ta sesi kısılan ve üstü örtülen eserleri herkes tarafından algılanır ve anlaşılır hale getireceğiz. Somut düşünmeyi pek sevmiyoruz ancak burada tarihin somut örnekleri önümüzde tunçtan heykel olarak durmaktadır. Büyük binalar yaparak medeni olunmuyor. Çok zengin coğrafyada, büyük bir zenginliğin taşıyıcısıyız. Hiçbir şey kaybetmiş değiliz. Eserlerin ömrü, insan ömrü gibi değildir. Tarih boyunca adı değişmemiş, ancak kendisi değişmiş Milas’ı değiştirmek için kollarımızı sıvadık.”

Yüksek Mimar Oktay Ekinci ise, “Ortak akla, ortak sorumluluğu da eklemek istiyorum. Herkes akıllı olabilir ancak ortak sorumluluk olmazsa, kent akıldan yoksun kalır,” sözleriyle konuşmasına başladı. Dinleyiciler arasında bulunan Milas’ın önde gelen kimliklerine seslendi ve şöyle devam etti: “Türkiye’nin neresinde tarih konuşulurken, ön sırada oturan bir Ticaret Odası Başkanı var? Potansiyelimiz olağanüstü, ancak değerlendiremiyoruz. Beçin’in başımızın üzerinde yeri var, ancak Heraklia’yı da unutmayalım. Çöllüoğlu Han da Arasta’yı bütünlemektedir; biri olmadan diğeri de olmaz. İkisini birlikte yaşatacak bir projeyle Arasta’nın canlılığını Çöllüoğlu ile birlikte yaşatmalıyız. Burası tarihi bir kenttir. Milas’ın geleneksel Arastasına rakip yaratmamalıyız. Büyük alışveriş merkezleri, süpermarketler kentin dışında yer almalı. Aksi halde, Arasta’yı boyayarak, tenekeleri parlatarak canlandıramayız. Gerekli sosyo-ekonomik ve siyasi kararları halktan yana kullanarak restorasyon yapmalıyız. Yaşayan, geleneklerin devam ettiği mekânlar istiyoruz. Hacıilyas Meydanı da Milas’ta halkın, tarihi dokuyla gece gündüz buluşmasını sağlayacak tek yerdir. Böyle bir meydan bir daha oluşturulamaz. Bütün bunlara ek olarak, Aslanlı Ev Milas’ın gururudur, eşi benzeri yoktur; efsane bir evdir. Aslanlı Ev’in fotoğrafını oraya koyarak, geçen insanların dikkatini çekelim; sonra o fotoğrafı biraz daha büyütelim ve sonunda da, Aslanlı Evi yeniden Milas’a kazandıralım.”

ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Özgen de Milas’ta yapılacak işin çok, suçun da büyük olduğunu söyleyerek sözlerine başladı ve yalnızca tarihimizi değil, insanımızı kurtarmayı da hedeflemek gerektiğine dikkat çekti. “Kentler bitiyor. Aklımız, paramız, geleceğimiz, kentimiz rehinde. Telefonlar, bankalar, televizyonlar hepimizi esir alıyor. Yeni bir hayatın getirdiklerini denetim altına alamadık. Küçük esnafımız, üreticimiz saldırı altında. Bunun için Arasta’dan ve Çöllüoğlu Hanı’ndan başlamak gerekli. Milas’a yeni ekmek kapısı oluşturmamız gerekiyor. Kontrolsüz bir süreç yaşıyoruz ve bu süreç bizim lehimize ilerlemiyor. Ben yapacağımız çalışmayı; insanımıza emek, kentimize estetik, halkımıza ise egemenlik olarak görüyorum. Çok büyük projelerle belki yeni bir Milas oluşturabiliriz.”

Değerlendirme Toplantısı, Başkan Tokat’ın “Önce atölyeyi kuracağız ve bir an önce çalışmaya başlayacağız. Kurulla istişare halinde çalışılırsa, ileride kuruldan dönme gibi bir durumla karşılaşmayız. Madem dünden itibaren başladık, bir arkadaşımızın bu süreci günlük olarak tutması, nerden nereye geldiğimizi görmemiz açısından önemlidir” sözleriyle son buldu.