Korumanın Başkenti Safranbolu’da Tarihi Buluşma
Safranbolu, 1975’lerde başlayan çalışmalarla, Türkiye’de “Korumanın Başkenti” olarak ismini duyurdu. Konumu ve ulaşım kolaylığı nedeniyle de kısa sürede yerli-yabancı turistlerin ziyaret ettiği bir kente dönüştü. UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Safranbolu, Batı Karadeniz havzasının kendini korumayı başarmış en önemli kenti. Bu nedenle geçen yıllarda kurulan Batı Karadeniz Kalkınma Birliği için de kilit noktası. Kısa adı BAKAB olan kalkınma birliğinin ve Safranbolu’nun gelecek hedeflerini belirlemek için, Safranbolu’da tarihi önemde bir toplantı yapıldı.
ÇEKÜL Vakfı’nın öncülüğünde, Karabük Valiliği’nin himayesinde her kesimden yaklaşık 200 kişi “Havza Ölçeğinde Bütüncül Koruma” için bir araya geldi. Mimarlar, şehir plancıları, turizmciler, gazeteciler ve bilim adamlarından oluşan altmış kişilik ÇEKÜL Vakfı Heyeti, ulusal ve yerel basının temsilcileri, BAKAB üyeleri, STK temsilcileri, kent yöneticileri, kanaat önderleri, havza kentlerine önceki yıllarda hizmet vermiş eski belediye başkanları gibi pek çok katılımcı toplantıyı takip etti.
Tarihi toplantı, Cuma günü Safranbolu gezisi ile başladı. Tarihi dokudaki koruma çalışmaları tek tek incelenerek, yaklaşık 35 yıl önce Prof. Dr. Metin Sözen ve arkadaşlarının Safranbolu’da düzenlediği 200 kişilik toplantının ardından kentte başlayan koruma ve yaşatma hareketinin izlediği süreç anlatıldı. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen önderliğinde yapılan kent gezisinde, ilk yıllardaki heyecanlar, karşılaşılan zorluklar ve zorlukların nasıl aşıldığı da paylaşıldı.
Havza Boyutunda Koruma ve Havza Birlikleri
Tarihi buluşmanın ikinci gününde, iki oturum gerçekleşti. “Havza Boyutunda Koruma ve Havza Birlikleri” başlığı altında, Prof. Dr. Metin Sözen, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Hasan Canpolat ve Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Arolat’ın moderatörlüğünü yürüttüğü ilk oturumda, havza boyutunda koruma ve planlama, yerel gıda ve tarım, ekonomi, kültür turizmi ve tanıtım alanlarında Batı Karadeniz havzasında yapılması gerekenler tartışmaya açıldı.
Toplantı, ev sahibi Karabük Valisi ve BAKAB Başkanı Nurullah Çakır’ın açılış konuşmasıyla başladı: “ÇEKÜL’ün kurumsallaştığı 90’lı yıllardan itibaren havza boyutunda koruma felsefesinin ve pratiğinin oluşması, TKB’nin de aracılığıyla ulusal boyuta ulaştı. BAKAB bir yıl önce kurulmasına rağmen, ortak aklın oluşturulmasında önemli bir yol aldı. Havzanın tanıtıldığı faaliyetler de bunların arasında geliyor. Bu yıl EMITT fuarına katılarak havza ölçeğinde korumayı, 200 m2'lik bir alanda tanıttık ve plaket aldık. Bu toplantıda çizilecek yol haritasıyla da hem kendi içinde hem Türkiye ölçeğinde yolumuza devam edeceğiz. Safranbolu’da emeği geçenlerin emeğinin daimi olmasını diliyorum.”
Toplantıya Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mehmet Özhaseki de katıldı ve bir konuşma yaptı; “Eğer siz doğru bir amaç için doğru bir yola çıkmışsanız, bu birliktelik yaşıyor ve devam ediyor demektir. Çocukluğumda yazın bağlara göçerdik. İlkel şartlarda elektrik olmadan yaşardık; ama son 30-40 yıldır öyle bir değişim yaşıyoruz ki başımız dönüyor. Bu değişim çok boyutlu yaşanıyor. Bunu mesleklerimizde, özelimizde, kamu yönetiminde yaşıyoruz. Artık kamu yönetiminde verimsiz hantal bir yapı var. Belediye Başkanları kendini yenilemek zorundadır. Bundan önce şehre su getiren, yol yapan, park yapan başkan başarılı sayılabilirdi; ama bugün başka türlü sorumluklar üstlenmek zorundadır. Kentte yaşayan insanların yaşam standardını yükseltecek tüm işlere omuz vermek zorundadır. BAKAB gibi birliklerin ülkemizin kalkınmasında birincil adım olacağına inanıyorum.”
Safranbolu’daki koruma çalışmalarının başlamasına öncülük eden ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ise açılış konuşmasında şu cümlelere yer verdi; “1950’li yılların sonuydu. Ben ve arkadaşlarım, ‘İpek Yolu Kültür Yolu’ başlığında, İstanbul’dan başlayarak Taraklı, Mudurnu, Göynük üzerinden Safranbolu, Bartın, Amasra hattını, Ayaş ve Beypazarı ile bağlayarak bu kültür aksını ana yolla buluşturmayı hedef edindik. Tarihin bize verdiği doğruyu bugüne aktararak, olanaklar ölçüsünde kalkınma ve beraber yaşama kültürünü bağdaştırmak istedik; bu düşünceyle yola çıktık. Doğu-Batı aklını birbirine bağlamak, Akdeniz coğrafyasının içine girmek ve Orta Anadolu’nun binlerce yıllık zenginliğini ortaya çıkarmak istiyorduk.
'O günden bu güne pek çok şey başardık. İşte bu toplantı geldiğimiz yeri görmek ve gelecek hedeflerimizi belirlemek için çok önemli. 50 yıl önceki ülke şartlarında, Safranbolu korumanın kilit noktası diyebilecek ortamı yaratmak için çok uğraştık; çünkü ülkenin öncelikleri başkaydı. Kente yukarıdan baktığınızda, çarşıyı ve mahalleyi, kentin yaşam alanlarını algılamanız gerekiyor. Safranbolu Kıranköy, Bağlar mevki ve çarşısıyla üçlü yaşamın özelliklerini korumuş bir kentti. Bunun için koruma çalışmalarına buradan başlamaya karar verdik. Büyük kentler geliştikçe, merkez noktalarını kaybediyor. İstanbul’un neresinden tutacağımı şaşırdım; ama Safranbolu öyle değil. Dün en mutlu günümü yaşadım; çünkü 50’li yıllardan beri Safranbolu için hep gergindim. Burada hata yapma şansımız yoktu. Oturduğu yerden fetva verenlerle değil, alanda çalışanlarla bu günlere geldik. Bugün görüyorum ki aynı birliktelik devam ediyor. Safranbolu’daki toplantının devamı diğer kentlerde yapılmalı. Bundan sonraki hedefimiz bu olmalıdır.”
Her kesimden uzmanlar söz aldı…
ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu üyesi, şehir plancısı Faruk Göksu, kalkınma, planlama ve yol haritası üzerinden BAKAB’ın hedeflerine nasıl ulaşabileceğini anlattı. Göksu, havzadaki beklentilerin, her kesimden insanın katılımıyla hayata geçebileceğini vurgulayarak, ekolojinin ve eşitliğin, havza boyutunda kalkınmanın vazgeçilmezi olduğunu belirtti.
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Arolat ise, KELKİT Havzası Kalkınma Birliği’nin kuruluş sürecini aktardı. Bilgi taraması, envanter ve proje üretme aşamalarının ardından KELKİT havzasının sonuca ulaşmaya başladığını vurguladı.
Havza birlikleri alanında deneyimli, Sivas ve Denizli eski valisi, Dr. Hasan Canpolat da hizmet sektöründeki eğitimin rolünden, havzadaki üniversitelerin geliştirilmesi ve ihtisaslaşmasının öneminden bahsetti.
Merkez Valisi Kayhan Kavas, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ve KELKİT Havzası Kalkınma Birliği’nin kurucu üyelerinden olan Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan da söz alarak görev aldıkları kentlerde kamu-yerel-sivil-özel birlikteliğini nasıl sağladıklarının örneklerini vererek, ortak paydadan bahsetti.
Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi, ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu üyesi Dr. Yusuf Örnek ise, ÇEKÜL Vakfı’nın “Köyler Yaşamalıdır” projesi üzerinden, BAKAB üyesi köylerin kültür turizmine sağlıklı bir şekilde açılabilmesinin püf noktalarını anlattı. Köylerde turizmin başlaması için bozulmamış doğal çevrenin mutlaka olması gerektiğini vurgulayarak, özgün mimarinin korunmuş olması, temiz ve sağlığa uygun konaklama koşullarının oluşturulması gerektiğini söyledi.
Slow Food Türkiye birimlerinden “Yağmur Böreği” lideri Ayfer Yavi ise, ÇEKÜL Vakfı ile birlikte yürüttükleri “Tohumdan Sofraya-Mevsiminde Sebze Meyve Tüketimi” eğitimi hakkında bilgi vererek, Batı Karadeniz havzasında yetişen tohumlarla ilgili bir envanter çalışması yapmak istediklerini söyledi. BAKAB kentlerinden bu konuda yardım isteyerek, Türkiye’de ilk defa uygulanması tasarlanan “Gıda Kütüğü” çalışmasının önemine değindi.
Havza birliklerinin kuruluş çalışmalarını yıllardır izleyen ve destekleyen gazeteci-yazar Nail Güreli de toplantıyı takip edenler arasındaydı.
Batı Karadeniz Havzası’nın en az Safranbolu kadar önemli bir diğer kenti de Taraklı… Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman, kentte yürüttükleri koruma çalışmalarını anlatarak, tarihi çarşının hareketlenmeye başladığını, özellikle kadınların restore edilen dükkânları kiralayarak, yöresel el sanatları ve yöresel tatlar üzerine işletmeler açmaya başladığını söyledi. Safranbolu’da yapılan çalışmaları örnek aldıklarını, Osmanlı döneminden kalan sivil mimari eserlerin restore edilerek yatak kapasitesinin çoğaltılmaya başlandığını belirtti.
Bartın Valisi Veli İsa Küçük, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan ve Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal da söz alarak, tüm imkânlarını havza çerçevesinde seferber etmeye hazır olduklarını söyledi; dayanışma ve birliktelik mesajları verdi.
ÇEKÜL Safranbolu gönüllüsü Safranbolu Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi, şehir plancısı Yrd. Doç. Dr. Suat Çabuk, Kilis Eski Kültür Müdürü ÇEKÜL Zonguldak gönüllüsü Raif Tokel deneyimlerini aktardı.
1975’ten 2010’a Safranbolu ve Gelecek Hedefleri…
“Dünya Miras Kenti Safranbolu ve Gelecek Hedefleri” başlıklı ikinci oturumda ise, Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, Safranbolu’daki son çalışmaları aktardı.
Restorasyonlarda, geleneksel malzemeye ulaşmakta zorluk çektiklerini belirten Aksoy, eski ustaların sayısının da gün geçtikçe azaldığını, bunun için yeni ustaların yetişeceği kent atölyesinin acilen açılması gerektiğini söyledi. Aksoy, tarihi çarşıda çin malı ürünlerin satılmasından rahatsızlık duyduğunu ve önlem almak için çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.
Safranbolu’da koruma hareketinin başladığı yıllarda belediye başkanlığı yapmış olan Kızıltan Ulukavak, yine Safranbolu’da başkanlık yapmış olan Karabük milletvekili Mehmet Ceylan ve ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Hurşit Arslan, ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu üyesi turizmci Mehmet Ata Tansuğ, ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı mimar Mithat Kırayoğlu ve turizmci-mimar İbrahim Canbulat da tarihi toplantıda söz alarak deneyimlerini paylaştı.
Tüm bu önemli konuşmaların ardından, Safranbolu Belediyesi yetkilileri kentin hazırlanmakta olan koruma amaçlı imar planı hakkında bilgi verdi.
Safranbolu ve Batı Karadeniz havzasının gelecek hedeflerinin konuşulduğu tarihi toplantıda; “Korumanın Başkenti Safranbolu”nun 35 yıldır yürüttüğü örnek çalışmaların havza ölçeğinde paylaşılması için, “Koruma Enstitüsü”nün kurulmasına karar verildi. Batı Karadeniz havzasının kültür aksındaki kilit noktasında olan Safranbolu’dan başlayan kültür turizminin, diğer havza kentlerine de ulaşması için yeni bir yol haritası hazırlanması, bunun için öncelikle diğer kentlerin doğal ve kültürel özelliklerini vurgulayan tanıtım çalışmalarının başlaması gerektiği sonucuna ulaşıldı. Tarihi önemdeki toplantıda Safranbolu’nun gelecek hedeflerinin, havza ölçeğinde kalkınma politikalarına göre yeniden şekillenmesine karar verildi.