AYDINOĞULLARI BEYLİĞİ, KÜÇÜK MENDERES HAVZASI GÖNÜLLÜLERİNİ BİR ARAYA GETİRDİ
ÇEKÜL Vakfı’nın koordinasyonunda hazırlanan “Aydınoğulları Beyliği 700. Yıl Kutlamaları” Birgi, Ödemiş ve Tire’de düzenlenen etkinlikler dizisiyle gerçekleşti. Aydınoğulları Beyliği’nden Küçük Menderes Havza Birliği'ne ulaşan birliktelik ve ortaklık duyguları yeniden canlandı. Kutlamalar çerçevesinde yapılan kent gezileri ve panellerde, havza boyutunda kalkınmanın önemi vurgulandı. Etkinlikleri, pek çok sivil gönüllünün yanı sıra, akademisyen ve uzmanlarla birlikte yöre halkı ilgiyle izledi.
Beş bin yıllık bir süreklilik içinde, canlı bir yerleşim merkezi olan Birgi, Lydia, Pers, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinin ardından, 1308 yılında Aydınoğlu Beyliği’nin egemenliğine girdikten sonra kazandığı Türk kenti kimliğini bugün de sürdürüyor. Zengin bir coğrafyadaki stratejik önemi ve Beylikler döneminde nüfus, tarımsal üretim ve ticarette, Tire, Ayasuluğ, İzmir gibi bölgedeki birçok kentin önünde yer alması nedeniyle kazandığı merkezi konumunu, günümüzde farklı bir boyuta taşıyor. Bugün, doğayla uyumlu kentsel dokusu, tarihi anıtları, konakları ve kültür varlıklarıyla mimarlık mirasımızın önde gelen yerleşmelerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Birgi’den tüm havzaya yayılan ilk kıvılcım
Birgi, ÇEKÜL Vakfı’nın 1998 yılında başlattığı “7 Bölge 7 Kent” projesinde yer alan ilk kentlerden biri oldu ve Ege Bölgesi’ndeki koruma çalışmalarında öncü bir rol üstlendi. İlk adım olarak, kent merkezindeki tarihi Okuma Odası restore edilerek “ÇEKÜL Çevre ve Kültür Evi” olarak hizmete girdi ve Birgi’den tüm havzaya yayılan koruma çalışmalarının ateşleyicisi oldu.
11 Ekim 1998’te hayata geçirilen “Birgi Günleri” etkinlikleriyle başlayan süreç, ÇEKÜL Vakfı Batı Anadolu Bölge Koordinatörü Emin Başaranbilek (Birgi’nin Emin Abisi) önderliğinde örgütlenen ÇEKÜL gönüllülerince, kent ve havza ölçeğinde on yıldır güçlenerek sürüyor. Peş peşe gerçekleşen restorasyon ve sokak sağlıklaştırma çalışmalarının ardından, ilk pansiyonculuk girişimleriyle kentte kültür turizmi de gelişiyor. Üniversiteler ve yerel yönetimlerle yapılan işbirliği sonucunda bugün Çevre ve Kültür Evi, “Küçük Menderes Havzası Araştırma Merkezi” olarak yeni bir işlev kazanıyor ve havzanın çevre ve kültür değerlerinin korunmasına somut katkılar yapıyor. Çalışmaların son örneği, Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve ÇEKÜL Yüksek Danışma Kurulu üyesi öğretim görevlisi Serdar Vardar ve ekibi tarafından hazırlanan, Küçük Menderes Havzası Doğa ve Kültür Haritası.
10 Ekim 2008 günü başlayan ve çevrenin tüm koruma gönüllülerini bir araya getiren “Aydınoğulları 700. Yıl Kutlamaları”, işte böyle bir iklim ve ortamda gerçekleşti.
ÇEKÜL Çevre ve Kültür Evi
Birgi’de coşkulu birliktelik ruhu
Aydınoğlu Beyliği’nin 700. Yılı Kutlamaları, ÇEKÜL Vakfı’nın koordinasyonunda Tire, Ödemiş, Birgi başta olmak üzere Konak, Selçuk ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri ile İzmir Valiliği’nin desteğiyle yapıldı. Etkinliğe, akademisyenler ve çeşitli konuların uzmanları, ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu Üyeleri, Büyük Menderes Havzasından Meandros Projesi gönüllüleri ve yöre halkı da katıldı.
Etkinlikler 10 Ekim Cuma akşamı Karagözoğlu Restoranda Birgi Belediyesi tarafından verilen yemekle başladı. Yemekte, Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Turizm eski Bakanı Dr. Alev Coşkun, Ödemiş’in Kuvayı Milliye hareketi içindeki yerini anlattı; Urla ÇEKÜL Temsilcisi Sedef Tunçağ’ın Ödemiş Belediye Başkanlığı yapmış olan dedesinin Mustafa Kemal ile yaptığı çalışmaları aktardı. 40 yıl Hollanda’da çalıştıktan sonra Küçük Menderes havzasına gönül vererek yöreye yerleşen ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Dr. Halit Umar’ın Birgi fotoğraflarından oluşan duygulu sunumu ve anlatımı da yemeğe katılanları derinden etkiledi.
Sedef Tunçağ, Emin Başaranbilek, Havvacan Göksu (Soldan sağa)
Kutlamalar Birgi’de başladı; paneller ve kent gezileriyle devam etti
Kutlamalar, 11 Ekim Cumartesi günü Birgi Ulu Cami Meydanı’nda, genç, yaşlı, köylü, kentli, akademisyen, çiftçi, her kesimden Birgi halkının yoğun ilgi gösterdiği açılışla başladı. Restorasyonu tamamlanan ve Birgi’nin yenilenen yüzünü yansıtan Ulu Cami ve önündeki Meydan’da, Birgi Belediye Başkanı M. Cumhur Şener’in içten mesajlarıyla, birliktelik ruhu tazelendi.
Konuşmaların ardından, Aydınoğlu Mehmet Bey’in Türbesi ve restore edilen Çakırağa Konağı gezilerek tarihi konakta öğle yemeği yendi. Yemekten sonra Birgi Şehri Salonundaki Panele geçildi. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in başkanlığını yaptığı Birinci Oturuma, Prof. Dr. Gönül Öney, Prof. Dr. Rahmi Hüseyin Ünal ve Emekli Koramiral Lütfü Sancar konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Gönül Öney, “Anadolu Beylik Mimarisi” hakkında bilgi verdi; 1997 yılında gerçekleştirilen “Sınırların Ötesi Müze Programı” projesi kapsamında, Muğla’dan Çanakkale’ye, Beylikler dönemi güzergahının belirlendiğini, ancak bu önemli 9 güzergahın henüz turizmciler tarafından bile bilinmediğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Rahmi Hüseyin Ünal ise, Aydınoğlu Mehmet Bey’in yaptırdığı eserlerinin mimarisiyle ilgili detaylı bilgiler aktardı.
Birinci Oturumun son konuşmacısı emekli Koramiral Lütfü Sancar da Aydınoğlu Beyliği’nin denizcilik faaliyetlerini anlattı. Sancar, Birgi’de adına bir anıt bulunan ve Mehmet Bey’den sonra yerine geçen oğlu Umur Bey’in, Türk tarihinin “ilk deniz kuvvetleri komutanı” olduğunu hatırlattı ve Haçlılara ve Bizans’a karşı mücadeleler ve Beylikler dönemi iktidar kavgaları sırasında, Umur Bey’in Türklerin bölgeye egemen olmasında etkili olduğunu vurguladı.
Konuşmaların ardından, 1998 yılında Birgi’deki koruma hareketinin başladığı sırada İzmir Valisi olan Kemal Nehrozoğlu’na katkılarından dolayı teşekkür armağanı verildi.
Panelin ardından, Küp Uçuranlar Kulesi olarak bilinen, Bizanslılarca da kullanılan bir ortaçağ yapısı olan Pankuduz Kulesi’nde Erdinç Güder’in resim sergisinin açılışı yapıldı.
Aynı günün akşamı, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem’in ev sahipliğindeki akşam yemeğinin ardından yapılan panelin İkinci Oturumunda, ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Şehir Plancısı Faruk Göksu, “Havza Boyutunda Doğal, Tarihsel ve Kültürel Mirasın Günümüz Ortamında Değerlendirilmesi” başlığıyla bir sunum gerçekleştirdi. Göksu; havza boyutunda doğal ve kültürel mirası koruma stratejilerinin belirlenme sürecini “6B Modeli” (Birikim, Bereket, Bilinç, Buluşma, Beklenti ve Bakış) çerçevesinde anlattı. Faruk Göksu, havzanın farklılıklarını ortaya çıkaracak öncü projeleri hayata geçirerek uzun vadeli hedeflere doğru giden süreci ve örgütlenmenin önemini vurguladı.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Turizm eski Bakanı, Ödemişli Dr. Alev Coşkun ise sivil örgütlenme ve gönüllü çalışmaların havza boyutundaki önemine değindi.
Tire, Ödemiş ve Birgi’de inceleme gezisi
Kutlamaların üçüncü gününde, araştırmacı-yazar Munis Armağan rehberliğinde Tire’ye bir inceleme gezisi yapıldı ve Beylikler dönemi eserleri ziyaret edildi. Hâlâ yaşayan 500 yıllık hanlar ve çarşılar geziye katılanlarda unutulmaz izler bıraktı. Gezi sırasında Tire Belediye Başkanı M. Sıtkı İçelli konukları yalnız bırakmadı.
Ödemiş’te ise restorasyonu başlayan tarihi Yıldız Han incelendi. Projesi, ÇEKÜL gönüllüsü Mimar Mehmet Başaranbilek tarafından yapılan tarihi han, kültür merkezi olarak hizmet verecek ve sivil toplum örgütlerinin de ofislerine mekânda yer verilecek.
Ödemişli Ayvaz Ailesi tarafından Belediye’ye bağışlanan ev ise, Ödemiş Belediyesi tarafından restore edilerek Türk Halk Müziği sanatçısı “Bedia Akartürk Müzesi” olarak işlevlendirildi. Kutlamalara katılan Bedia Akartürk ile birlikte davetliler müzeyi gezdi. Büyük dedesi Kurtuluş Savaşı’nda şehit olan Cihat Yılmaz ise, dedesinin efe kıyafetlerini giyerek Zeybek oyunu sergiledi. Ödemiş’te ayrıca konak özelliği taşıyan ve şu anda kullanılmayan, Fransız mimari örneği Devlet Demir Yolları Lojmanı incelendi.
Yoğun programın ardından Birgi’ye geri dönen katılımcılar, Ödemişli Ahmet Çakıroğlu ve oğlu Kerem Çakıroğlu tarafından kurulan zeytinyağ üretim tesisini ziyaret etti. Tarihi dokuya saygılı bir mimari özellik gösteren kontinü fabrikası gezilirken, son teknolojilerle kurulacak olan zeytin işleme sistemi hakkında bilgi alındı. Birgi’ye yapılan bu yatırımın, havza boyutunda kamu-yerel-sivil-özel birlikteliğiyle, kalkınmaya yönelik somut adımlardan biri olduğu değerlendirildi.
Zeytinyağı üretim tesisi
Küçük Menderes havzasından, ortak aklın sesi yükseliyor
Küçük Menderes Havzasının belediye başkanları, uzmanlar, akademisyenler ve sivil gönüllülerin katılımıyla gerçekleşen kutlamalarda, “ortak akıl etrafında toplanma”nın somut bir örneği sergilendi. Koruma kurulu uzmanları, yerel yöneticiler ve uygulayıcıların koruma projelerinde birlikte hareket etmesi, yerel kaynakların bu doğrultuda seferber edilmesi konusunda, her kesimden kişi ve kuruluşun üzerine düşeni yapmaya hazır olduğu gözlemlendi.
ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, üç günlük verimli programın ardından yaptığı değerlendirmede, küreselleşme sürecinde ancak yerel değerlerimize sahip çıkarak diri durabileceğimizin altını çizdi. Ödemiş’in tarihinden gelen “direniş ruhu”nun yaşatılmasının önemini de vurgulayan Sözen, Küçük Menderes havzasındaki tüm kesimlerin içinde olduğu gönüllü örgütlenmenin örnek oluşturduğunu vurguladı.
Sözen, “Seçimlerden sonra da bu ortak aklın, kalıcı kadrolarla devam etmesi gerekiyor. Koruma kurulları ve yerel yönetimler, koruma alanında işbirliği yaparak daha yapıcı çözümler üretecektir. Anlayışa ve bilimsel verilere dayalı bir çalışma ortamı, Küçük Menderes havzasında yapılacak çalışmaları olumlu kılacaktır. Taraflar, bölgenin çıkarları için ortak akılda birleşecektir. Üç gün boyunca Birgi, Ödemiş ve Tire’de yaşanan paylaşımlar bunun en büyük göstergesidir,” dedi.
Ödemiş Bedia Akartürk Müzesi
Tire kent gezisi
Aydınoğulları Beyliği mimari örneği