ÇEKÜL Bilgi Belge Merkezi Ağustos Bülteni | ÇEKÜL | Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma

ÇEKÜL Bilgi Belge Merkezi Ağustos Bülteni

Cumhuriyet Mirasımızı Birlikte Yaşatalım

ÇEKÜL Vakfı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı anısına, 1994 yılından bu yana yürütülen 7 Ağaç Ormanları Ağaçlandırma Programı kapsamında “100. Yıl Ormanı” kampanyasını başlattı.
Türkiye’yi ve Cumhuriyet’in getirdiği değerleri “miras” kabul eden birey ve kurumların 2023 yılı boyunca diktiği tüm fidanlar, “100. Yıl Ormanı” başlığı altında anılacak.
ÇEKÜL 7 Ağaç Ormanlarının Balıkesir İvrindi’deki sahasında başlayan dikim çalışmaları, Anadolu’nun farklı bölgelerindeki dikim sahalarında yıl boyunca devam edecek.
Bu kampanya sayfası üzerinden verdiğiniz destekler, Cumhuriyet’e armağanımız olan 100. Yıl Ormanına aktarılacak.

https://www.yuzuncuyilormani.org/


İstanbul’un Sıbyan Mektepleri

Envanter çalışması niteliğindeki İstanbul’un Sıbyan Mektepleri, Mustafa Giresun ile Erol Eyigün’ün araştırmalarını, Emir Ş. Aksay’ın fotoğraflarıyla biraraya getirdi; Turing ve Otomobil Kurumu tarafından basıldı. Bu çalışma için Fatih, Üsküdar, Eyüp, Beyoğlu, Kadıköyi Beykoz, Kâğıthane, Silivri ve Zeytinburnu ilçelerindeki sıbyan mektepleri detaylıca incelenmiş ve her biri fotoğraflanmış; kötü durumdaki mektep binaları teşhis edilerek, restore edilmeleri için bir adım atılmış. Kültür mirasına yönelik hayli faydalı bir araştırma yürüten yazarlar, âtıl durumdaki mekteplerin kültürel mirasımıza yeniden kazandırılmasını amaçlıyor.

Alanya Çarşısındaki (Öte)denberiler

Alanya’ya odaklanan yerel tarih çalışması kitaplaştırıldı, süregelen değişimlere bir ayna tutması için okurlara sunuldu. Şehir merkezinin yıllar içinde geçirdiği değişimi, esnafların gözünden ekonomik ve siyasi gündemin kente yansıması ve mesleklerin yaşam ömrü üzerine Alanya’ya farklı bir gözle bakan kitap Ege Yayınları tarafından basıldı. Feyzi Açıkalın’ın araştırmaları geçmiş ile bugün arasında bağ kurulmasını kolaylaştırırken, Prof. Dr. Metin Sözen’in “Çarşı her kesimden kent sahibini buluşturan bir kamusal alandır. Kale-çarşı-mahalle bütünleşmesi önemlidir. Eğer kale düşerse kent düşer, çarşı düşerse hayat biter.” cümlesi kamusal alanların önemini vurguluyor.

Türkiye’de Şehirler ve İçkaleler: Demir Çağından Selçuklulara

Koç Üniversitesi tarafından yayınlanan Türkiye’de Şehirler ve İçkaleler: Demir Çağından Selçuklulara, Scott Redford ile Nina Ergin tarafından derlendi. Kitapta; mimarlık tarihinde geri planda kalan “içkale olgusu” detaylıca ele alınıyor, farklı şehirlerden verilen içkale örnekleri ve birbirleriyle ilişkileri fotoğraflarla desteklenerek anlatılıyor. İçkaleler aslında şehirlerin güvenliği, temsiliyeti ve hafızası gibi konularda önemli roller üstleniyor. Tarihi birçok olaya tanıklık eden içkalelerin arkeoloji, mimarlık, sanat tarihi ve kent tarihiyle iç içe olan hikâyeleri bu kaynakta yer alıyor.


Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi

Modern Türk edebiyatının en önemli temsilcilerinden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın adını taşıyan Edebiyat Müze Kütüphanesi, yaklaşık 10 bin kitabı bünyesinde barındırıyor. Kütüphanede çeşitli edebi türlerin yanı sıra, biyografi ve inceleme alanında da önemli başvuru kaynakları bulunuyor. Özel koleksiyonlarını da sergileyen kütüphane, müze kütüphaneciliğine uygun eserleri ve objeleri ziyaretçilerle buluşturuyor. Bu nedenle de “müze kütüphane” olarak anılıyor. Çeşitli kültür etkinliklerine ev sahipliği yaparak kent hayatında da önemli bir yere sahip olan Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesinde, şanslıysanız bir piyano dinletisine bile denk gelebilirsiniz.

Mafra Millî Sarayı Kütüphanesi

Portekiz’deki Mafra Millî Sarayı Kütüphanesi, adını aldığı sarayın ikinci katına yayılan rokoko üslubunda döşenmiş, görülmeye değer bir sanat eseri. 14’üncü yüzyıla kadar giden çok değerli, deri ciltli kitaplar, ilk modern coğrafya atlası, üç lisanda yazılmış İncil gibi paha biçilemeyecek eserler bu kütüphanenin raflarında yer alıyor. 18’inci yüzyılda Portekiz’in en önemli manastır kütüphanesi olma görevini de üstlenen Mafra Millî Sarayı Kütüphanesinde, saray içinde yaşayan yarasalar yazın sürü hâlinde ortaya çıkarak ziyaretçileri ürkütebiliyor. Sarayın bir parçası olan yarasalar, kütüphaneye saldırıp kitap severleri korkutmamak için görevliler tarafından özel olarak besleniyor.