Side İşgalden Kurtuldu, Tarihi Doku Günyüzü Gördü | ÇEKÜL

Side İşgalden Kurtuldu, Tarihi Doku Günyüzü Gördü

10.08.2010

Side Belediye Başkanı A.Kadir Uçar, ÇEKÜL Vakfı’nı ziyaret ederek, Side'de 2009 yılı sonunda başlayan değişim çalışmalarının son durumu hakkında bilgiler verdi. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ile görüşen Uçar, Side’nin gelecek hedeflerinin doğru planlanması için ÇEKÜL Vakfı’nın deneyimlerinden yararlanmak istediklerini söyledi. Toplantıda, Side’nin “deniz-kum-güneş” turizminin yanı sıra, kültürel mirasının da görünür olması için koruma çalışmalarının devam etmesinin, açılacak yeni müzelerle birlikte kent belleğinin oluşturulmasının önemli olduğu vurgulandı; özellikle Girit göçünün kent belleğinde ayrı bir yeri olduğu ve bu kapsamda da çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekildi.  

 

Tarihi Kentler Birliği’nin Yerel Kimlik dergisi için hazırladığımız ve 22. sayısında yayımlanan, Side’deki değişimi anlatan detaylı haberi aşağıda bulabilirsiniz;

Bu yıl 10. yılını kutlayan Tarihi Kentler Birliği en güzel yaşgünü armağanını Side’den aldı.  Side Belediyesi üç ayda başardığı değişimle, Türkiye’nin koruma tarihinde, tüm zorluklara rağmen istenirse kısa zamanda nasıl çok iş başarılacağını gösterdi.

Side Belediye Başkanı A. Kadir Uçar, 2009 yılının ilk seminerlerinden birinde söz alarak, dikkatleri Side’nin üzerine çekmişti. Yerel seçimler yapılmış, TKB üyesi belediye başkanlarının birçoğu değişmişti; başkanlar toplantılarda yeni yeni birbirlerini tanımaya çalışıyorlardı. A. Kadir Uçar da onlardan biriydi. Konuşmasında Side’de değişimin başlayacağına ilişkin ilk ipuçlarını verirken, özgüveni, cesareti ve kararlı tavrıyla TKB üyesi belediye başkanlarını, Aralık 2009’da yapılacak olan son TKB semineri için Side’ye davet etmişti.

Tarihi Kentlerde Kültürel Turizm Öncelikli Gelişme” konulu Side Semineri için neredeyse tüm TKB üyeleri, 11 Aralık günü Side’de buluştu. Seminerin ardından yapılan gezide, kentle iç içe olan arkeolojik alanlar, arkeoloji müzesi, antik tiyatro, antik liman ve Apollon tapınağı incelendi. Side’nin arkeolojik tarihi kadar, sivil mimarlık örnekleri ve eski kent dokusu da gezide merak edilen alanlar arasındaydı. Çünkü antik bir kent üzerine, Osmanlı döneminde bir yerleşim gerçekleştirilmişti. 96 tane ahşap cumbalı taş ev Side tarihinin önemli bir dönemini yansıtıyor, koruma imar planlarıyla günümüze ulaşmaya çalışıyordu. Ancak 1970’lerde başlayan turizm olgusu, Side yarımadasındaki koruma kalkanını delik deşik etmişti.

Eski dokunun bulunduğu alanlardaki yapılar, turizmin baskısı ile ticari kullanım alanına dönüşmüştü. Konaklama-ticaret dengesi giderek bozulmuştu ve çarşı ile köy meydanı esnafın uygunsuz kullanım alanı içinde kalmıştı. TKB üyeleri Side’yi algılamakta güçlük çekerek geziye devam etmişlerdi. Kentin yaşam kültürünün izleri kaybolmuş, binaların cepheleri görünmüyordu. Birbirinden şekilsiz tabelalar, tente ve kepenkler ile dükkânların önünde satışa sunulan ürünler gözünüzü yoruyor, dükkânların yollara taşan işgali yürümenizi engelliyordu. Sahil şeridi ise denize kadar uzanan düzensiz barakalardan oluşmuş kaçak yapılar ve çöple doluydu. Side’nin sivil mimari örnekleri ve mavi bayraklı sahili işgal altındaydı… A.Kadir Uçar, katılımcılara gezi sırasında planlarını anlatarak, 2010 yılında çalışmalara başlayacaklarını, sahil şeridi dâhil olmak üzere üç ay gibi kısa bir sürede hazırlanan projeyi bitirmeyi hedeflediklerini anlatıyordu.

Söz verilen değişim yaşandı, üç ayda Side görünür hale geldi
“Kaçak yapıdan ve dağınıklıktan kurtulmak istiyoruz,” diyerek işe koyuldular. İlk olarak, esnafla ve turizm sektörü temsilcileriyle pek çok toplantı yapıldı. Halkın, esnafın ve otelcilerin haklı talepleri değerlendirilerek projelere yansıtıldı. Katılımcı sürece sadık kalınarak, belediye proje ekibi ve halk arasında bir güven sağlandı. Hazırlanan projeler tekrar tekrar gözden geçirildi. Yapılan bu toplantılarda, otelcilerden ve yatırımcılardan finans desteği istendi. Side Belediyesi Başkan Danışmanı aynı zamanda ÇEKÜL Vakfı Yüksek Danışma Kurulu üyesi Savaş Güvezne, “Yapacağınız işin doğru anlatılması gerekiyordu. Kısa ve uzun vadede alınacak sonuçlar net bir şekilde açıklandı.  Sahili işgal eden yatırımcılar da  aslında yanlış yaptıklarını ve Side’ye zarar verdiklerini kabul edip çalışmalara destek verdi, ” diyerek doğru bir iletişim stratejisine vurgu yaptı.

Çarşının eski hali

Çarşıdaki esnaftan, usulsüz işgal ettikleri alanları terk etmeleri ve sınırlarına çekilmeleri istendi. Bu geri çekiliş sırasında esnaf, dükkanlarının cephe düzenlemelerinin verilen ölçü ve malzeme, hatta renk birlikteliği ile uyum içinde olması konusunda ikna edildi. Proje desteği verildi. Dükkânların dışında ürün sergilenmesine izin verilmeyeceği kesin bir dille ifade edildi. Tek tip hazırlanan tabela örneklerini kullanarak, projeler doğrultusunda yenilemeleri istendi. Bu uygulamayı bitirmeleri için çarşıdaki esnafa kısa bir süre verildi. Süre dolduğunda ise belediye ekiplerinin müdahalesiyle projelerin gerçekleştirileceği söylendi. Side o günlerde 24 saat çalışan bir şantiye gibiydi. Geceden sabaha Side, adım adım değişiyordu. Gönüllü katılım ana caddeden, ara sokaklara hızla yayıldı. Esnaf yapıyor, belediye yol gösteriyordu.

Çarşının yeni hali

Çalışmaların başlama aşamasından itibaren, fotoğraf çekimleriyle yapılan tüm işler belgelendi. Side’nin öncesi ve sonrası arasındaki değişimi şimdi bu belgelerden rahatlıkla inceleyebiliyoruz. Öte yandan başlatılan “sözlü tarih” çalışmalarıyla kentin yakın sivil tarihi kayıt altına alınmaya başlandı. Kent müzesinin temelleri de böylece atılıyordu...

Mavi işaretlenen alanlar değişim sırasında yıkıldı

Side Belediyesi, çarşıdaki dükkânların yenilenmesi, sahil şeridinin işgallerden arındırılması, köy meydanının düzenlenmesi, peyzaj çalışmaları, sahilde yürüyüş yolunun oluşturulması gibi pek çok işi eşzamanlı olarak yürüttü. Kent sokakları üç ay boyunca iş makinelerinin sesleriyle yankılandı. İşini şansa bırakmayan Side Belediyesi, yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğu önlemek amacıyla Antalya Valiliği’nin desteğiyle güvenlik güçlerinin kontrolü altında projenin bu yılki bölümünü tamamladı.

Sahil şeridinin eski hali

İşgal altındaki sahil şeridinin değişimden sonraki son hali

Turizm sezonu açılmadan bitirilen çalışmalar, Side’nin yeni yüzünü görenleri hayrete düşürdü. Yıllardır Side’ye tatil için gelen yabancı konuklar, yapılanlar karşısında tepkilerini açıklarken “mucize” sözcüğünü kullanıyorlardı.  Sokakların temiz ve düzenli kalması, halkın ve esnafın çevre temizliği konusunda duyarlılık kazanması için zabıta ekipleri sürekli kent içinde dolaşarak, özellikle sigara izmaritlerinin sokaklara atılmaması yönünde uyarılarda bulundu. Mal satmak için turistleri rahatsız eden esnaf uyarıldı. Belediye Meclisi kararıyla bu durumlar için yüklü para ve kapama cezaları getirildi ve uygulandı.

Side Belediyesi temizlik, güvenlik ve huzur konusunda ciddi olduğunu göstermek için sokaklara 92 adet güvenlik kamerası yerleştirdi. Kamera ile sürekli izleme sayesinde suç oranlarında azalma ve denetim sağlandı. Seyyar satıcılık tamamen ortadan kalktı. Çarşı caddesi ve köy meydanını birbirine bağlayan sokaklar denetimli olarak trafiğe kapatıldı. Turistlerin ulaşımı için küçük elektrikli gezi araçları alındı. Antik kentin dışında yeni otoparklar  yapıldı. Otopark/Antik kent arasında özel olarak yaptırılan üstü açık iki otobüs ise turistleri taşımaya hazırlanıyor.

Sahil şeridinde kıyı kenar çizgisi ile mülkiyet alanlarının gerçekçi uygulamaları, 3,8 km uzunluğundaki muhteşem bir yaya yolunu ortaya çıkardı. Side’de artık yeşillendirilmiş, bakımlı güzel bir yürüyüş yolu var. Sahil yolundan hergün akın akın Side’ye inen turistler esnafın yüzünü güldürüyor. Satılan mallarda kalite artıyor. Bu sahil yolunun altyapısı ile oluşturulan kuşaklama hattı, sağlıklı ve temiz deniz kavramının simgesi “mavi bayrak” imkânını da tüm otellere açmış oldu.

Bütün bu çalışmalar yapılırken farklı bir alanda da bir başarıya imza atılıyordu. Uluslararası Side Kültür ve Sanat Festivali onuncu yılında, Avrupa Festivaller Birliği’nin üyesi oldu. Tarih ve kültür artık Side’de sanatla da birlikte anılmaya başlayacak. Dokuz yıldır 15 gün olan festival süresi, 2010’dan itibaren üç aya çıkarıldı. Tarih kokan sokaklarda bu yaz, iş makinalarının seslerinin yerini, müziğin tüm renkleri saracak.

Side Belediye Başkanı A. Kadir Uçar “Bir belde belediyesi olduğumuz halde, kendimizi dünyanın en önemli kenti olarak gördük, öyle de davrandık. Bu düşünce şekli, büyük düşünerek kaliteli işler çıkarmamıza yardımcı oldu,” diyor.

TKB’nin on yıllık tarihindeki olumlu örnekler arasında yerini alan Side, kamu-yerel-sivil-özel işbirliğini doğru kurarak, kararlı bir Belediye Başkanı ve uzman bir ekiple az zamanda neler yapılabileceğini gösterdi.