MANİSA, UŞAK VE AFYONKARAHİSAR’DAYDIK | ÇEKÜL

MANİSA, UŞAK VE AFYONKARAHİSAR’DAYDIK

22.12.2005

15-18 Aralık 2005 tarihleri arasında, tarihsel ve kültürel değerlerin korunması çabalarıyla Anadolu’ya örnek olmaya başlayan üç kentte ve bu kentlerin geleneksel mimari dokularını henüz kaybetmemiş ilçelerindeydik.

Bolvadin-Afyonkarahisar

Aslında bu kentleri, bizler kadar sizler de tanıyorsunuz. Manisa, Uşak ve Afyonkarahisar Tarihi Kentler Birliği’nin üyeleri… Hatta bu kentlerde bulunan bazı ilçeler TKB’nin kuruluş aşamalarında canla başla çalışan kurucu üyelerden… Bu kentler “doğa ve kültürle varız” sloganıyla hareket eden, “kamu-yerel-sivil-özel” kesimin ayakta dik durmayı başarabilmiş güçlerinin yaşadığı kentler…

İsterseniz biraz yakın geçmişlerine bakalım Kula’dan başlayarak… 26 Ağustos 2003 yılında tarihi ve kültürel mirasa tutkun yüzlerce kişi, dönemin belediye başkanı Selim Aşkın’ın ev sahipliğinde, Kula’nın rengarenk badanalı sokaklarını doldurmuştuk… Betonlaşmaya ve yozlaşan kentlere karşı yapılmış geniş katılımlı sivil bir yürüyüştü bu…

Kula-Manisa 26 Ağustos 2003

Bu yürüyüşe katılan TKB üyeleri, aynı tarihte İzmir’de toplanarak, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de katılımıyla İzmir Bildirgesi’nin altına imza attılar. Bildirgenin maddelerinden biri de geleneksel çarşılarımızla ilgiliydi…

“Geleneksel Çarşıları Yaşatan Bir Planlama:

Planlamada ve kentsel gelişme politikalarının planlamaya da yön verecek özde belirlenmesinde, yukarda sorgulanan süreç dikkate alınarak tarihi dokuların yaşatılmasını sağlayıcı önlemler alınırken, özellikle “tarihi çarşılar, arastalar, geleneksel ticaret merkezleri ve pazar yerlerinin” de özgün kentsel değerler olarak varlıklarının ve etkinliklerinin sürdürülebilmesi için; bu tür alanlara rakip oluşturacak ve aynı alanların çekiciliğini, önemini, müşteri potansiyelini azaltacak “süper market- mega alışveriş merkezleri” vb. gibi işlevlerin, aynı tarihsel merkezleri etkilemeyecek bölgelerde ve olabildiğince kent merkezleri dışında konumlanmalarına özen gösterilmelidir.”

ÇARŞILAR KENTLERİN ORTAK AKLIDIR

İki yıl önce imzalanan bildirgenin çarşılar maddesinden aldığımız güçle, alan gezisinin ilk gününde Manisa Valisi Orhan Işın, Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar, ÇEKÜL Manisa Temsilcisi Zafer Ünal ile beraber Manisa’nın çarşı, bedesten ve han aksındaki yapılarını gezdik, “kent tarihi müzesi” yapılmasına karar verilen TEKEL Binası’nda incelemelerde bulunduk.  El sanatları merkezi olarak kullanılması planlanan eski Askeri Hastane’yi gördük.

Bülent Kar, Prof. Dr. Metin Sözen, Zafer Ünal, Orhan Işın

Tüm bunlar içinde en etkileyici şey, çarşının diğer Anadolu kentlerinin aksine ticari önemini yitirmediğini, insanlarla dolup taştığını görmek oldu. Her ne kadar mimari kimliğinden uzaklaşmış olsa da çarşının, küçük dükkanları ve bedestende yapılacak basit onarım, cephe iyileştirmeleriyle hak ettiği öneme çok küçük bütçelerle ulaşabileceğini düşünüyoruz.

YANIK TAŞLAR ÜLKESİ KULA

Akşamüstü yukarıda uzunca bahsettiğimiz Kula’da, ÇEKÜL Kula Temsilcisi Nadir Yağlı’nın deyişiyle “yanık taşlar ülkesi”ndeydik. Eski dostlarımız Nadir Yağlı ve Selim Aşkın’ı da aramıza katarak, Kula Kaymakamı Mehmet Yüce ve Kula Belediye Başkanı Halil Gülcü’nün izinden Kula’yı tekrar gezdik. İki yıl öncesine göre sayımız azdı ama Kula Belediyesi’nin İŞKUR’dan aldığı destekle açtığı “A.İ.P.P. Restorasyon Tekstil Mesleki Eğitim Merkezi”nde üretilen ürünleri gördükten sonra niteliğin de nicelik kadar önemli bir değer olduğunu bir kez daha fark ettik.

Halil Gülcü, Prof. Dr. Metin Sözen, Nadir Yağlı Kula'daki ÇEKÜL Çevre Kültür evinde

UŞAK’TA KUYUMCULAR ÇARŞISI’NI CANLANDIRAN İMECE DEVAM EDİYOR

Cuma günü Uşak’a hareket ettik. Uşak’ın ÇEKÜL ve TKB ailesi için ayrı bir önemi vardı. Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluşunda büyük emekleri olan, ÇEKÜL ve TKB’nin Danışma Kurulu üyesi ve Mahalli İdareler eski Genel Müdürü Kayhan Kavas çok kısa bir süre önce Uşak’a Vali olarak atanmıştı.

Kuyumcular Çarşısı

Aslında bizlerin Uşak’a olan ilgisi, emekli olan bir önceki Vali Ali Fuat Güven döneminden bu yana kesintisiz sürmekteydi. Belediye ve Valiliğin ortaklaşa olarak geleneksel çarşı ve çevresinde yaptıkları “Uşak Tarihi Meydanı ve Çevresinin Geri Kazanımı Projesi” 2005 yılında Tarihi Kentler Birliği’nin “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme yarışmasında “özendirme ödülü” kazandı.

Prof. Metin Sözen ve Kayhan Kavas garda

Uşak’ta geniş katılımlı toplantılarla, kentin geleceğiyle ilgili fikirler tartışıldı. Kentin planlaması, iletişim ve tanıtım stratejileriyle ilgili olarak sunumlar yapıldı… Toplantıların ardından bir “müze parkı”na dönüştürülmesi planlanan Gar Binası ve etrafındaki yapılar gezildi. ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi Vedat Özen’in kendi olanaklarıyla satın alıp, çizimlerini yaptığı ve restorasyonuna başladığı evi görmek bizi en az gar binalarının ihtişamı kadar etkiledi.

Vedat Özen Evi

AFYONKARAHİSAR’DA CANLANAN TARİH

Afyonkarahisar’daki koruma hareketi, tüm Anadolu’ya örnek olmaya devam ediyor. Vali Muzaffer Dilek önderliğindeki çalışmaları sizlere sık sık duyuruyoruz. Hatta bazen kentte yapılan çalışmaların hızına yetişmekte zorlanıyoruz. Bu çalışmaları yerinde görmek için Uşak’tan ayrılarak cumartesi akşamüstü Afyonkarahisar’a geçtik. Burada, içten bir imeceyle yapılan koruma çalışmalarının “ihale ve taşeron sistemi” ile yapılandan nasıl kalın çizgilerle ayrıldığına tanık olduk. Düşük bütçelerle yüksek kaliteye ulaşılabileceğini, kamu-yerel-sivil-özel birlikteliğin değerini, envanter çalışmalarının önemini gördük.

Yakın zaman önce ÇEKÜL sitesinden açılışını duyurduğumuz “Afyon Kültür ve Semt Evi” olarak kullanılacak Millet Hamamı, Ruhi Su’nun sesinden Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı Destanı eşliğinde gezdiğimiz Şuhut’daki Atatürk Kültür Sanat Evi, Sahipata Kervansarayı Çay ve Bolvadin ilçelerindeki inanılmaz derecede korunmuş mimari doku bizleri derinden etkiledi.

Atatürk Kültür Sanat Evi, Şuhut-Afyonkarahisar

Zaman dolmuştu… Yaşadığımız büyük kentlerde göremediğimiz geniş katılımlı başarılı uygulamaların üzerimizde bıraktığı sevinç ve biraz da mahcubiyetle döndük İstanbul’a…

ÇEKÜL Ekibi ve Muzaffer Dilek