Kırsal Yaşam, Kırsal Mimari Sempozyumu | ÇEKÜL

Kırsal Yaşam, Kırsal Mimari Sempozyumu

17.09.2012

TKB’nin kurucu üyelerinden Bursa Büyükşehir Belediyesi, kültür mirasının farklı başlıklarını uluslararası sempozyumlara taşımaya devam ediyor. Bursa’da 2009’da “kale” konuşulmuş, 2010’da “çarşı” ele alınmış, 2011’de “mahalle” tartışılmıştı. Eylül 2012’de zincire “Kırsal Mimarlık, Kırsal Yaşam”eklendi. Böylece kentler için hayati önem taşıyan kale-çarşı-mahalle üçlüsünün ardından “kentleri besleyen”, geleneksel yaşam kültürünün hâlâ rengini koruduğu köyler gündeme getirilmiş oldu.Tayyare Kültür Merkezi’nde yapılan sempozyumda yerli ve yabancı uzmanlar kadar köylerini yaşatmaya çalışan değişik kesimlerden temsilciler söz aldı; evlerde kullanılan yapı malzemelerinden bahçelerde yetişen meyvelerine köylerin zenginliği, bu zenginliği korumak için çeşitli görüşler katılımcılara aktarıldı. Yoğun Bursa programında ÇEKÜL ekibinin Yerkapı, Mahkeme ve Kayıhan hamamları ile Üftade Camisi’ne yaptığı inceleme gezisi, Merinos Enerji Müzesi’nin açılış töreni, TKB 2012 Yılı 2. Meclis Olağan Toplantısı da vardı. Bursa’nın köylerinden “oyuncuların” rol aldığı Harman Gecesi gösterisi, Kocayayla’da kurulan çadırlar, Gelemiç gezisi ile temposu yükselen “Kırsal Yaşam, Kırsal Mimari Sempozyumu” 6 Eylül akşamı açılış konuşmalarıyla başladı. 

Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı

TKB ve ÇEKÜL’ün de desteğiyle “yaşayan bir tarih kenti” olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Neolitik çağdan Cumhuriyet’e bütün dönemlerin izlerini ortaya çıkarıyoruz. 3.400 m uzunluğunda, 6 kapısı olan surlarımızı ayağa kaldırdık. Bir diğer önemli çalışmayı çarşıda gerçekleştirdik. Tarihi çarşıyı görünür kılmak için yüzlerce yıkım yapıldı. 800’ün üzerinde işyeri komple restore edildi. Çarşının günümüz alışveriş merkezleriyle rekabet edebilmesi için düzenlemeler yapıldı. Depo gibi kullanılan Tuzhan’da restorasyon gerçekleştirildi. Kütahya Hanı’nın restorasyonu tamamlandı, yakında açılacak. Eskişehir Hanı’ndaki çalışmaları iki ay içinde bitireceğiz. Daha önce kale, çarşı ve mahalle toplantıları yapmıştık, yarın Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kırsal yaşam masaya yatırılacak. Güzel kazanımlarla kentlerinize döneceğinizi umut ediyorum.

Prof. Dr. Metin Sözen, ÇEKÜL Vakfı ve TKB Danışma Kurulu Başkanı
Soru sormak bir toplumun en akıllı noktasıdır. Her sabah “Dün kentim ve kendim için ne yaptım?” diye soruyorsanız, kendinizi sorgulayan, kendini farklı yerlere taşımak için çaba gösteren bir birey olarak tanımlayabilirsiniz. Daha önce emeğimizin geçtiği yerleri “Bugün ne durumda?” diye merak edip soruyorsak, TKB sayesindedir. Türkiye’de yanlış şeyler yapıldı ama doğru işler de yapıldı. TKB, şu an çok gereksinim duyduğumuz birlik ve beraberliğin mümkün olduğunu Türkiye’ye gösterdi. Önemli bir noktaya geldik; her bölgede merkezler oluşturuyoruz. Marmara’yı Bursa temsil ediyor, Güneydoğu’yu Gaziantep; Samsun ve diğer kentlerde de merkezler oluşturulacak. TKB’nin kuruluşunda büyük katkısı olan Bursa, birçok ilkin simgesidir. Koruma konusunda bütün boyutlarda yeniliklerin yaşandığı en önemli kentlerden biridir. Siyasi süreklilik kavramı Bursa’da kendini göstermiş, seçilmişler üstüne konulması gerekenleri söyleyerek birbirlerine doğru ürün bırakmışlardır. Bu geleneğin bundan sonra da devam etmesini istiyoruz. Tarihi kentlerin kimliklerinden gelen geçmişi bugüne bağlayıp yarını taçlandırmasını, siyasetimize kültür öncelikli bir politikanın oturmasını bu toplantılar sağlayacaktır.

Dr. Asım Güzelbey, TKB Başkanı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı 

Öncelikle Bursa’daki değişimi büyük bir hayranlıkla izlediğimizi söylemeliyim. TKB olarak bu yıl başladığımız Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları programını devam ettiriyoruz. Programın ülkemize çok katkısı olacağı inancındayım. 2012’nin ikinci döneminde Balkanlar’a bir gezi gerçekleştirdik. Osmanlı’nın Balkanlar’da çok değerli eserler bıraktığını, Bursa başta olmak üzere Türkiye’den belediyelerin bu eserlerin korunması için büyük çaba sarf ettiklerini gördük. Bu dönemde birçok uluslararası kurumda TKB olarak sunum yapıyor, ciddi işbirlikleri geliştiriyoruz. Ekim ayında Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde TKB’nin de katkısıyla önemli bir toplantı yapılacak. Böylece 2012’nin üçüncü çeyreğini tamamlayacağız. 2013 içinde şu anda planlarımızı yapmaktayız.

Şahabettin Harput, Bursa Valisi
Şinasi’nin “Bizi bizde bizim için saklayan şehir” diye ifade ettiği Bursa’da böyle bir organizasyon gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Türkiye’nin en önemli vasfı tarih, kültür ve medeniyetlerin merkezi olmasıdır. ÇEKÜL ve TKB’nin yaptığı çalışmaları takdir ve gururla izliyoruz. Şehirlere damgasını vuran yerel yöneticilerse, yıllar önce başlayan bu hareket doğru bir harekettir. Medeniyetlerimizin ortaya çıkarılmasında, kimliğimizin şehirlere ve ülkemize iade edilmesinde tarihi bir hizmet yapıyorsunuz. Bursa, gururumuz. Mimar Sinan, Osmanlı’nın kuruluşunda başkentlik yapan bu şehre, o dönemin mimari asaletini bozmamak için el atmamış. Bursa’yı yaşatma görevi bize düşüyor. Emlak vergisi fonlarından koruma çalışmaları için 5 yıl içinde 25 milyon TL civarında para dağıttık. Bu sempozyum, koruma hareketin kırsala yayılması, oralarda da bir farkındalık sağlamak adına çok doğru bir harekettir. Bütün başkanlarımıza hoş geldiniz diyorum.

1.Oturum 

Oturum Başkanı: Mithat Kırayoğlu, ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı, TKB Danışma Kurulu Üyesi
12 yıl önce, TKB’nin kuruluş toplantısını yine bu salonda yapmıştık. TKB koruma tarihinde bir milat oldu. Şimdi bir adım daha atıyoruz; 37 bin köy artık TKB’nin ilgi alanına girmiştir. 1960, Türkiye için çok önemli bir yıldır. O yıllarda hayat bilgisi dersi vardı ve ders kitabı şu cümleyle başlardı: “Türkiye’nin nüfusu 28 milyondur, bir tarım ülkesidir; nüfusun yüzde 40’ı şehirlerde yüzde 60’ı köylerde yaşar.” 50 yıl sonra Türkiye bir sanayi ülkesi olma yolunda ilerliyor, nüfusunun ise yüzde 75’i şehirlerde, yüzde 25’i köylerde yaşıyor. Acaba hangi ülkenin başına bu kadar dramatik bir altüst oluş macerası gelmiştir? Göçenler kentlerin varoşlarında yeni bir kent, bir sosyal yaşam yarattılar. Bugün büyük şehirlerin önünde bir kentsel dönüşüm fiziksel projesi olarak duran, aslında 50 yıllık göç sürecinin sonucudur. Evet, köyler boşaldı, demografik yapı değişti, köylerde yaşlı insanlar kaldı… Nüfusun yüzde 75’ikentlerde ama köyde doğanların oranı hâlâ fazla; Türkiye sanayisi gelişse bile köylülüğün devam ettiği bir ülkedir diyebiliriz. Tüm bunları sosyolojik, ekonomik açıdan irdelememiz ve buna göre bir gelecek planlaması yapmamız gerekiyor. Olağanüstü güzellikte, kültür mirası olarak son derece önem taşıyan tarihi köylerimiz var. Biz bugün fiziksel, ekonomik olarak yıpranmış, gelecek projesi olmayan kırsal yaşam için yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bugünkü buluşmanın sonunda koruma tarihine yeni kavramlar kazandıracağız. Belki “300 ortak 300 köy” diyeceğiz, belki her kente bir köy zimmetleyeceğiz… Bugün TKB Türkiye’nin büyük coğrafyasında kendine yeni bir görev biçecek. 

Oturum konuşmacıları:

  • Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu - Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi  

“Köylerin Tarihi Gelişimi ve Bursa Örneği”

  • Doç Dr. Nikolaos A. Lianos- Trakya Democritus Üniversitesi

Batı Trakya’da Kırsal Mimari”

  • Behuciddin Şehabi – Makedonya Milletvekili

Rumeli’de Kırsal Mimari”

  • Rand Eppich - Avrupa Tarihi Kentler Birliği Temsilcisi  

“HISTCAPE Projesi Örneği

  • Prof. Dr. Halid Tadmori - Trablus Kent Konseyi Başkanı

“Ortadoğu’da Kırsal Mimarlık” 

2.Oturum

Oturum Başkanı: Dr. Asım Güzelbey, TKB Başkanı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı

Bugün bir sanayi toplumu olma noktasındayız. Bu güzel bir şey ama bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye artık buğday ve et ithal eder hale geldi. Köylerin yaşaması şart ve bunun için de kırsal alandaki yaşam koşullarını düzeltmemiz gerekiyor. Kendi bölgemden biliyorum, çok sayıda büyükbaş hayvan çiftliği kurulmakta ama sanayicilerimiz tarafından. Oysa köylümüz de bu işin içinde olmalı çünkü sanayici bir noktaya kadar bu işe sahip çıkar. Yeterli kârı görmezse bu işten vazgeçer. Tüm bu nedenlerle bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şimdi sözü katılımcılara bırakıyorum. 

Oturum Konuşmacıları:

  • Hüseyin Çağlayan, Yörük Köyü Kültür Mirasını Koruma Tanıtma ve Dayanışma Vakfı Başkanı
  • Ahmet Kuş, Cumalıkızık Muhtarı
  • Hadi Yurdakul, Apçağa (Kemaliye)
  • Şule Doğan, Soma Belediye Meclis Üyesi Darkale (Tarhala) Köyü koruma gönüllüsü 

(Oturum konuşmalarına "Yerel Kimlik" dergisinde yer verilecektir)

“Köylerden başlamayan hayat büyük şehirlerde hüsrana uğrar”
Sempozyum Prof. Dr. Metin Sözen’in değerlendirmesiyle sona erdi. “Bu toplantının canlı olmasının nedeni köylerin sahiplerinin, köye emek verenlerin burada olmasıdır” diyerek konuşmasına başlayan Sözen şöyle devam etti: “Dünkü ilişkiler ağını bilmediğimiz zaman köyümüzü de, kasabamızı da kentimizi de büyük şehri de anlayamayız. Büyük resmi görmek zorundayız. Halk bu köylerde, bu kentlerde beraber oturmak, bu beraberliğin gücünü göstermek istiyor. Köylerden başlamayan hayat büyük şehirlerde hüsrana uğrar. Köyden kopanlar, büyük şehirlerin varoşlarında hayatlarının zorlu anlarını geçirir. Bu yüzden tepeden tırnağı yeni bir Türkiye’nin düşünü kurmak zorundayız… Uzaktan kumandalı bir yönetim sisteminden uzak durarak tüm bunları yapıyoruz. Yeni söylemlere, yeni düşüncelere açık, üretenin öne çıktığı bir ruhun burada toplantı yaptığını unutmayalım.”

TKB’nin yeni üyeleri
Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın yönettiği TKB 2012 Yılı Meclis 2. Olağan Toplantısı Kocayayla’da kurulan yörük çadırında yapıldı. Küre, Kızılcaböcük, Üzümören, Darıca, Kemalpaşa, Çavdarhisar, Afşin, Kadıköy (Kemer), Soma, Uluborlu, Gülek belediyelerinin birliğe üyelik başvuruları kabul edildi. Toplantı öncesinde ise Keles Belediye Başkanı Süleyman Kaynak, Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu ve Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya, Bursa’daki kırsal yaşam hakkında bilgiler verdiler. Osman Gazi döneminde “yaylak” olarak kullanılan Kocayayla’ya kurulan diğer çadırlarda ise el sanatlarından yemeğe Bursa köylerindeki hayat canlandırılmıştı.

Merinos Enerji Müzesi açıldı
Bir önceki sempozyum buluşmasında Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi’nin açılışını yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi TKB üyelerini yine bir müzeyle karşıladı. Merinos Tekstil Fabrikası’nın elektrik ihtiyacını karşılamak üzere kurulan birim, Merinos Enerji Müzesi’ne dönüştürüldü. Gezenlerin büyük beğenisini toplayan müzenin açılışında Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ÇEKÜL Vakfı ve TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ile Avrupa Müze Akademisi (EMA) Başkanı Massimo Negri birer konuşma yaptılar.

Recep Altepe, Bursa’nın müze konusunda Türkiye’de öncü olduğunu, birikimlerini diğer kentlerle paylaştıklarını söyledi. Altepe yeni müzeyle ilgili düşüncelerini şöyle söze döktü: “Merinos fabrikası Bursa’nın sembolüydü. Burada Bursalıların hepsinin hatırası vardır; amcalarımız, halalarımız bu fabrikada çalıştı. Ben de 38 yıl önce stajımı burada yaptım. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1938’te açtığı fabrikanın alanında artık bir kent parkı, kültür ve kongre merkezi ile müzeler bulunuyor. Fabrikada üretim 12 yıl önce durmuştu, biz de bu alanı yeniden değerlendirdik. Müzemizde tekstil ve enerji tarihinin anlatıldığı bölümler var. Ayrıca bir Bursa sokağı canlandırıyor, ışık ve müzik gösterileri yapılıyor; belgesel gösterim odaları, bilgi kioskları yer alıyor. Bu çalışma Bursa’nın altın kolyelerinden biri oldu. Emeği geçenlere, bize destek veren tüm Merinos ailesine teşekkür ediyoruz.”

Altepe’nin ardından söz alan Prof. Dr. Metin Sözen düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Bursa’ya her gelişimde heyecanlanıyorum. Bursa şu anda 21. yüzyılın bütün gereklerini yerine getiriyor. Geçmişindeki toplu iğneye kadar değerlendirip üretim ilişkisini tüm dünya halklarına sunuyor. Bizim Bursa’yı Türkiye’ye, evrensel boyuta taşımak gibi bir zorunluluğumuz var. İlkokuldan üniversiteye öğrenciler burayı bir araştırma alanı olarak görmeliler, araştırmacılar fabrikada sergilenen eski belgeleri yeni baştan yorumlayarak tarihi doğru yazmalılar. Bursa’ya, ülkemize, komşularımıza, dünkü coğrafyalarımıza katkılarından dolayı büyükşehir belediye başkanının şahsında emeği geçenleri kutluyorum. ‘Yapılamaz’ diyenlerin söz söyleyemez hale gelmiş olmaları başarının çizgisini de gösteriyor. Küçük siyasi dalgalanmaların bu kentte karşılık bulamayacağını, ülkemizin umutlarını bağladığı bu yerde büyüklükler üzerine konuşmamız gerektiğini vurguluyorum. Belediye başkanlarımızdan endüstri mirası envanterlerini, TKB’nin büyük envanterine katmalarını istiyorum. Bunlardan hangilerinin ayağa kaldırılacağını tartışıp destek olacağız.”

Açılışın konuşmacılarından Massimo Negri, “Bir müzenin açılışı her zaman heyecan vericidir” cümlesiyle TKB üyelerine seslendi: “İyi bir müze özgünlük ve yaratıcılığı birleştirir. Burada oluşturan iki müze Bursa tarihini anlamak için harika fırsatlar sunuyor. Eminim siz de Enerji Müzesi’nde sürprizlerle karşılaşıp şaşıracaksınız. Bu bir enerji müzesi ama aynı zamanda enerji veren bir müze. Akademimiz müzelerde yaratıcılığı geliştirmek üzere eğitim, seminer, danışmanlık hizmetleri veriyor. 20 yılda yaklaşık 100 müzenin kuruluşuna destek olduk. Bursa ile geliştirdiğimiz diyaloğun sonuçlarını almaya başlıyoruz. Bu sadece bir başlangıç. Akademimizin verdiği Micheletti Ödülleri’nin törenini gelecek yıl Bursa’da yapacağız. Başkanı, arkadaşım Ahmet Erdönmez’i, tüm ekibi kutluyorum.”