KEMALİYE, TARİHİ EVLERİNİ HİKAYESİYLE YAŞATMAYA ÇALIŞIYOR | ÇEKÜL

KEMALİYE, TARİHİ EVLERİNİ HİKAYESİYLE YAŞATMAYA ÇALIŞIYOR

28.01.2009

ÇEKÜL Vakfı’nın 1998 yılında başlattığı “7 Bölge 7 Kent” projesi kapsamında yer alan Kemaliye’de, kent kimliğinin korunması ve yaşatılması için yapılan çalışmalar devam ediyor. Osmanlı’nın sivil mimari örneklerini yansıtan sofa, divanhane, kiler, selamlık gibi bölümleriyle ayakta kalmayı başaran Kemaliye Evleri, taş, ahşap ve kerpicin bir arada kullanılmasının da en güzel örneğini oluşturuyor. Tarihi evlerin restorasyon çalışması devam ederken, hikayeleri de araştırılıyor.    

1970’li yıllarda ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in ve Kemaliyelilerin duyarlı yaklaşımlarıyla kent, kimliğini korumak için mücadele etmeye başlamıştı. Eldeki sınırlı kaynaklarla var olanı korumak için çalışmalar yürütmek kolay olmasa da, ÇEKÜL Vakfı’nın 7 Bölge 7 Kent Projesi kapsamında yer alan Kemaliye’de, sivil toplum örgütlerinin ve kent yöneticilerinin de gayretleriyle pek çok çalışma eşzamanlı olarak başlatıldı. 

Akademisyenlerin tarihi evlerle ilgili yaptığı tez çalışmaları, belgesel filmler, Kemaliye’nin Tarihi Kentler Birliği’ne üye olması, Kemaliye ve Köyleri Kültürel Eylem Planı’nın hazırlanması, ÇEKÜL Vakfı Kemaliye Temsilciliğinin devreye girmesi, Çevre ve Kültür Evi’nin açılması, Apçağa köyü muhtarlığının aldığı koruma kararı ve Kemaliye Kültür ve Kalkınma Vakfı-KEMAV’ın yürüttüğü çalışmalar, kentin korunması için atılan somut adımların başında yer alıyor.

Kemaliye’de 2004 yılında geniş katılım ile gerçekleşen “Geleneksel Kültür ve Turizm Şenlikleri”nde, ilk defa kent için bir master plan hazırlanması gündeme gelmişti. Ardından yapılan çalışmalarda, 5 anıtsal yapının tescilinin devam etmesi ve 24 anıtsal yapı ile 45 sivil mimari örneğinin “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” olarak tescillenmesine karar verildi.

 

2007 yılında,  Kemaliye Belediyesi temsilcileri, ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi Hilmi Balioğlu, Mimar Eray Parlakkaya ve Kemaliye ÇEKÜL gönüllüleri, 45 sivil mimari örneğinden 5 evin restorasyon ve rölöve projelerini hazırladı.  2008 yılında uygulama çalışmalarına başlayan ekip, ÇEKÜL Vakfı’nı ziyaret ederek Prof. Dr. Metin Sözen ile bir toplantı yaptı.

 

Kemaliye Yol Haritası Gözden Geçirildi

Restorasyonu başlayan sivil mimari örnekleri hakkında bilgiler veren ÇEKÜL Kemaliye gönüllüleri, kenti bütün olarak ele almak için bundan sonraki adımlarını Prof. Dr. Metin Sözen ile paylaştı. ÇEKÜL Temsilcisi Hilmi Balioğlu, KUDEP’in kurulmasının Kemaliye için önemine değinerek, “Kemaliye’de Erzincan Üniversitesi’ne bağlı Restorasyon bölümün olması bizim için bir şans. Belediye, Kaymakamlık ve sivil toplum örgütleri de uyum içinde çalışmalarını sürdürüyor. KUDEP kurulduğunda da koruma çalışmalarında daha hızlı ilerleyebiliriz,” dedi.

 

Öncelikle Yukarı Fırat Havza Birliği’nin kurulmasının gerektiğini vurgulayan Metin Sözen, Elazığ, Malatya, Tunceli, Erzincan ve Sivas illerinin bu havzada yer aldığına ve Kemaliye’nin de bu havzanın odak noktasında bulunduğuna dikkat çekti. Kenti bütün olarak değerlendirmek için, ÇEKÜL Vakfı’nın “Köyler Yaşamalıdır” projesinin Kemaliye’de de hayata geçmesi için görüş birliğine varılan toplantıda,  restorasyon ve onarım çalışmaları için kent ve köy atölyelerinin kurulmasın da kent için olumlu sonuçlar doğuracağı açıklandı.

Tarihi Evler Hikayeleriyle Birlikte Korunacak

Özgün mimari yapısı, kültürel değerleri ve doğal güzellikleriyle Anadolu’nun önemli yerleşimlerinden biri olan Kemaliye’nin yaşam kültürünün de korunması için, restore edilen tarihi evlerin hikayeleri de derleniyor. Toplantıya katılan Kemaliye ÇEKÜL Gönüllüsü İç Mimar Sinem Parlakkaya, restore edilen evlerin sahipleriyle sözlü tarih çalışması yaparak somut olmayan mirasın korunmasını sağlamayı hedefliyor. Parlakkaya, “Somut olmayan mirasımız maddi varlığımızın tamamlayıcısıdır. Evlenme törenleri, doğumlar, gurbete gidiş hikayeleri, aile büyükleriyle olan sohbetler, folklorumuz, yeme-içme kültürümüz hatta yöresel kıyafetlerimize kadar Kemaliye’mize ait yöresel özelliklerin en yakın şahidi evlerimizdir. Geleneklerimiz evlerimizde yıllarca yaşatılmıştır. Yüzyıllar boyu geçmişi olan ilçemizde her evin ve ailenin ayrı bir hikayesi, her evin özünde aynı fakat detaya inildiğinde farklı yaşam tarzı vardır. Evlerin her bir bölümü o evin halkının yaşama biçimini, beğenisini, kültürünü, korunma ihtiyacını yansıtmaktadır,” dedi.

Sinem Parlakkaya, Hilmi Balioğlu, Metin Sözen, Eray Parlakkaya

Kemaliye evleri hakkındaki detaylı bilgilere http://www.evler.kemaliye.net/index.htm adresinden ulaşabilirsiniz.