Eski kentin ortasında eski bir otelin hikayesi | ÇEKÜL

Eski kentin ortasında eski bir otelin hikayesi

27.12.2013

Ödemiş, Küçük Menderes Havzası'nda doğal ve kültürel mirasının korunması için havza bütününde birlikteliği, dayanışmayı sağlayan bir kent. Belde ve köylerindeki koruma gönüllülerinin sayısı ise her geçen gün artıyor. Ortak hedefler için bir araya gelen, toplantılar, paneller, festivaller düzenleyen, havzanın birikimli insanlarını da yanlarına katarak düşünceler üreten, eyleme geçen koruma gönüllülerinden biri de Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin. Sokak sağlıklaştırma ve restorasyonların yanı sıra 2009 yılında açılan Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi'nin düzenlenmesi ve sözlü tarih çalışmalarıyla yakından ilgilendi ve müze bugün bahçesindeki kafetaryasıyla Ödemişlilerin buluşma mekanına dönüştü. Eski kentin tam ortasında eski bir otelin yeniden canlanmasının hikayesini Bekir Keskin'in anlatımıyla paylaşmak istedik:         

"Şehirler de insanlar gibidir. Bir şehir, orada yaşayanların alışkanlıklarından ve geleneklerinden izler taşır. Toplum sürekli değişim içindedir. Ancak kentlerin de insanlar gibi bellekleri vardır ve kent bellekleri yerel yönetimler eliyle yaşatılır. Bu yüzden Ödemiş Belediyesi olarak kent kültürünü ve şehrimizin geçmişini özenle korumayı ve bir çatı altında toplamayı bir görev olarak görüyoruz. 

Ödemiş’i diğer kentlerden ayıran özelliklerini toplamak üzere Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi’ni oluşturduk. Kent Arşivi ve Müzeleri, kişiye anlam yüklü bir çevrede yaşama ayrıcalığına sahip olduğu hissini vermelidir. Bu müze, kentimizin kültürel değerlerini çağdaş müzecilik anlayışı ile ortaya çıkararak, yurttaşlarımızı geçmişleri ile buluşturmaktadır. Sadece iyi düzenlenmiş değil, aynı zamanda şiirsel ve simgesel bir müze olması için çaba gösteriyoruz.

Ödemiş Belediyesi'nin 2006 yılında kamulaştırdığı Yıldız Hanı ve Oteli, İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu denetiminde restore edildi ve 2009 yılında Tarihi Kentler Birliği tarafından “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulama Ödülü” aldı.  

Müzemiz, Kültür Bakanlığı 'özel müze' statüsüne sahiptir. Avrupa Müze Akademisi, Bursa Kent Müzesi ile birlikte müzemizi de kurucu üye olarak davet etti ve belediye meclisimiz de üyeliği onayladı. Artık müzemizin dünya çapında tanıtımı yapılacak ve birçok tur operatörünün gezi programında yer alacaktır.

Belediyemiz tarafından düzenlenen Yıldız Oteli'nin üst katı müze, alt katı ihtisas kütüphanesi ve arşiv, Keçecizade Hanı'nın ayakta olan kısımları ise süreli tematik sergi odaları, müze-kahve, hediyelik eşya reyonu ve obje saklama odaları olarak düzenlendi.

Yıldız Oteli, alt ve üst katında toplam 13 oda ve 4 koridordan oluşmaktadır. Şu an itibariyle sayısı 1.500’ü geçen taşınır kültür varlıklarının 2/3’ü, toplam büyüklüğü 300 metrekare civarında olan bu oda ve koridorlara yerleştirilmiş camlı dolaplarda (çok azı açıktadır) ve iç avluda açık olarak sergilenmektedir.

Necip Fazıl Kısakürek'in 1927 yılında Paris'te yazdığı “Otel Odaları” şiirinin esin kaynağı da Yıldız Oteli'dir. Cumhuriyet döneminde Ödemiş'in değil, Küçük Menderes Havzası'nın en lüks ve bilinen oteli olan Yıldız,  Adnan Menderes, Safiye Ayla ve Zeki Müren gibi siyaset ve sanat dünyasının önemli isimlerini ağırlamıştır.

Müzeler ve kent arşivleri, bir kentin alışkanlıklarını ve kültürünü gelecek kuşaklara bırakabileceği en önemli mekânlardır.  Bunu Ödemişliler başarmıştır.   

Yıldız Oteli’nin Tarihi

Cumhuriyet ilan edildiğinde Ödemiş'te 30 kadar han vardı. Mimari bakımdan benzeşen bu hanların çoğu, 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren inşa edilmişti. Mal getirip götüren tüccar, iş arayanlar, tarım ve inşaat sektöründe ücretli çalışanların kaynaşıp konakladığı bu mekânlar, başta komisyoncular olmak üzere, çok sayıda esnafın dükkânına da ev sahipliği yapıyordu.  Bu hanlardan biri de Keçecizade Hanı'ydı. Havuzlu ve taş döşeli olan avlusunu, revaklı odaların çevrelediği iki katlı ahşap-bağdadi yapı şu anda müze olarak açılışını yaptığımız binadır.

1910 yılında ticaret yapmak amacıyla Ödemiş'e yerleşip, sonradan İzmir'e göçmüş Aksekili Hacı Hüseyin Bey (Serter), Ödemiş'e geldiği zamanlar dostlarının evinde konaklamaktan kurtulmak amacıyla Gayri Müslimlerin İzmir'de işlettiklerine benzer bir otel kurmak için harekete geçer. Planını, musevi mimar Mario Efendi'nin çizdiği neo-klasik tarzdaki bu otel, doğu cephesindeki giriş kapısı üzerine konulmuş kitabeye göre 1926 yılında inşa edilmiştir."