ÇEKÜL’DEN DÖRT YENİ BROŞÜR DAHA | ÇEKÜL

ÇEKÜL’DEN DÖRT YENİ BROŞÜR DAHA

19.04.2009

ÇEKÜL Vakfı son bir yıldır yayınladığı 14 broşürle, çalışmalarında öne çıkan başlıkları gündeme taşıyor. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan “Doğa ve Kültürle Varız” başlıklı ÇEKÜL genel broşürleriyle birlikte broşür sayısı 16’ya ulaştı. Yeni dört broşürün konuları ise; “Arkeolojik Mirasın Sürekliliği”, “Sanayileşme Serüvenimizin Tanıkları: Endüstri Mirası”, “Geleneksel Yaşam Kültürü ve Ortak Bellek” ve “Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı”.

ÇEKÜL broşürleri vakfın çalışmalarının kapsamını ve boyutlarını gözler önüne sererken, doğal ve kültürel varlıklara ve korumacılığa bakışını da özetliyor. Çalışmaların çeşitliliği arasında, ana hedefe yönelik ve bir bütünü tutarlı bir biçimde tamamlar nitelikteki etkileşim ve bağlantılar dikkat çekiyor. Her proje, ÇEKÜL’ün vizyonunu hayata geçiren bir yapıtaşı olarak, adım adım hedefe ulaşıldığını gözler önüne seriyor. ÇEKÜL broşürleri aracılığıyla, kent-havza-bölge-ülke ölçeğinde geliştirilen ve uygulanan çalışmaları toplumun tüm kesimleriyle paylaşmayı, “kamu-yerel-sivil-özel birlikteliği” ilkesi doğrultusunda ortak amaçta buluşturmayı da amaçlıyor. Bugüne kadar yayınlanan broşürlerin başlıkları şöyle:

* Doğa ve Kültürle Varız - We Exist Through Nature and Culture
* 7 Ağaç Ormanları
* Kendini Koruyan Kentler’den Havza Ölçeğinde Bütüncül Koruma”ya…
* Kaleli Kentler
* Köyler Yaşamalıdır
* Kent Envanterleri
* Kent Müzeleri ve Arşivleri
* İpek Yolu Kültür Yolu
* Sinan’a Saygı
* Kent Atölyeleri
* Kentler Çocuklarındır Kültürel Miras Eğitim Programı

Yeni Yayınlanan Dört Broşür:

Arkeolojik Mirasın Sürekliliği: Anadolu’da yaklaşık 150 yıllık bir geçmişi olan arkeolojik çalışmalarla gün yüzüne çıkarılan kalıntılar bugün birçok kentimizle iç içe yaşıyor. Bu zenginlik, artık bilimsel yayınların ve yabancı konukların ilgi alanlarının ötesine uzanmayı, toplumun geniş kesimleriyle buluşmayı, bu toprakların insanları tarafından sahiplenilmeyi bekliyor. ÇEKÜL, arkeolojik varlıkların korunması ve halkla buluşturulması hedefini, tüm kurumların sorumluluğu olarak görüyor ve bu amaçla yerel yönetimlerle işbirliği yapıyor. Ören yerlerinin alan yönetimi anlayışıyla ele alınması; yerel yönetimler, bölge üniversiteleri ve müzelerin ortak çalışmasıyla envanter ve haritaların çıkarılması; arkeolojik alanların çevre düzenlemelerinin yapılması; yerel halkın arkeolojik varlıklarla ilgili bilinçlendirilmesi; müzelerin çocuklar, gençler ve yetişkin kentliler için eğitim mekânlarına dönüştürülmesi hedefler arasında yer alıyor.

Sanayileşme Serüvenimizin Tanıkları, Endüstri Mirası: Endüstri mirası, sanayi kültürünün tarihsel, teknolojik, sosyal, mimari ve bilimsel değere sahip kalıntılarından oluşan, imalathane ve fabrikalar, makineler, atölyeler, madenler ile işleme ve arıtma alanları, ambarlar ve depolar, enerji üretim ve iletim tesisleri, demiryolu, liman gibi ulaşım mekânları, ayrıca sanayi alanlarındaki hizmet yapılarını kapsamaktadır. Endüstriyel miras kapsamına giren sanayi yapıları, bütünlükleri bozulmadan çağdaş kentlerle ilişkilendirilerek ve kentlilerin ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde yeniden düzenlenerek korunmalı ve yaşatılmalıdır. ÇEKÜL Vakfı’nın temsilcilerinin desteğiyle yürüttüğü envanter çalışmaları, yurt çapında endüstri mirası örneklerimizin korunması ve yaşatılması çalışmalarının ilk aşamasını oluşturmaktadır. Envanterin tamamlanmasının ardından bir web portalinde toplanması ve kitap olarak yayınlanması, endüstri mirasının önemli eserlerini gösteren haritaların hazırlanması, kamuoyunda ilgi ve sahiplenme uyandırılması, bu çalışmanın hedefleri arasında yer almaktadır.

Geleneksel Yaşam Kültürü ve Ortak Bellek: Yüzyıllar boyunca deneyimlerle kazanılan ve kuşaktan kuşağa aktarılarak insanların ortak belleğinde yer eden geleneksel yaşam kültürü toplumları özgün kılar. UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras olarak tanımlanan geleneksel yaşam kültürü; “Sözlü gelenek ve anlatımlar”, “Geleneksel gösteri sanatları”, “Kutlama, tören ve şenlikler”, “Halk bilgisi ve doğa pratikleri” ve “El sanatları”ndan oluşmaktadır. ÇEKÜL Vakfı, geleneksel yaşam kültürünü korumak ve yaşatmak amacıyla, yerel yönetimler, yerel eğitim kuruluşları, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak paylaşım alanları yaratmaktadır. Envanter çalışmaları, kent müzeleri ve kent atölyeleriyle bu çalışmaları yönlendirmektedir. Alandan derlenen bilgileri, kamera kayıtlarını ve sözlü tarih çalışmalarını çağdaş teknolojiler aracılığıyla geniş kesimlerle paylaşarak geleneksel yaşam kültürüne karşı ilgi, merak ve koruma bilinci yaratmayı hedeflemektedir.


Cumhuriyet Dönemi Mimarlık Mirası: Cumhuriyet dönemi mimarlık mirası, çağdaş Türk mimarlığının kurumsallaşma ve gelişme sürecinde bir dönüm noktasıdır. 20. yüzyılın ilk yarısını kapsayan bu dönem, Osmanlının son döneminde batılılaşma hareketiyle başlayan kültürel yabancılaşmanın mimarlıktaki yansımalarına karşı, ulusal kültürümüzün köklerinden beslenmiş bir mimarlık anlayışının temsilcisidir. 1910 yılı dolaylarında Birinci Ulusal Mimarlık Akımının temsilcileri Selçuklu ve klasik Osmanlı mimari mirasını örnek aldılar. 1927 yılından sonra yeni Türkiye’nin bayındırlık faaliyetlerinde görev alan yabancı mimar ve şehir plancılık uzmanlarının etkileri görülmeye başladı. Bu dönemde yetişen yeni bir Türk mimarlar kuşağının bir bölümü ulusal mimarlık akımına bağlı kalırken, bir bölümü de devletin yenilikçi girişimleri doğrultusunda uluslararası mimarlık anlayışını egemen kılmaya çalıştılar. 1940-1950 yılları arasında İkinci Ulusal Mimarlık Döneminde ise Türk mimarları, ulusçuluk ilkesi ışığında çağdaş yöntemlerle bir mimarlık yaratmaya çalıştılar. Cumhuriyetin mimarlık mirası ilk kez 1973’te, Cumhuriyet’in 50. yılı dolayısıyla ÇEKÜL Vakfı kurucuları tarafından başlatılan tarama çalışmalarıyla yeniden gündeme geldi. Vakfın Anadolu’da yaygınlaştırdığı kent envanterlerinin ardından, birçok kentte Cumhuriyet döneminin özellikli örnekleri kent müzesi, çevre kültür evi, kent atölyesi olarak değerlendirildi. ÇEKÜL Vakfı, temsilcileri ve yerel yöneticilerle olduğu kadar üniversitelerin ilgili dalları ve Mimarlar Odası ile işbirliği içinde, yerel halk ve kamuoyunda ilgi ve sahiplenme uyandırılmasına, Cumhuriyet mirasının yeniden yaşama kazandırılmasına ve yok olmaktan kurtarılmasına yönelik çalışmalarını sürdürmektedir.