ÇEKÜL’DE DÜNYA GÜNÜ NASIL BAŞLADI? | ÇEKÜL

ÇEKÜL’DE DÜNYA GÜNÜ NASIL BAŞLADI?

22.04.2009

90’lı yılların başıydı. ÇEKÜL peş peşe düzenlediği etkinliklerle halka halka büyüyen bir insan zinciri oluşturmaya, çevre ve kültür bilincini yaygınlaştırmaya başlamıştı. Bu çatı altında toplanan herkes heyecan ve umut doluydu, canla başla çalışıyordu. Bir avuç insandık o zaman. Vakıf kurucuları, merkezde çalışan az sayıda kişi ve gönüllüler… Hani gönüllülük nedir, nasıl bir şeydir ondan bile haberimiz yoktu aslında, ama gönüllüydük işte ÇEKÜL’ün açtığı yoldan ilerlemeye. İşte bu hummalı günlerde Dünya Günü diye bir kavramla tanışıştık. Hepimizin çok ilgisini çekti bu kavram. Dünyada çok da keyifli şeyler olmuyordu ve biz bu gidişe dur demek için, büyük evimiz için çalışıyorduk. Amacımızla örtüşen özel bir gün, özel bir vurgu çok etkiledi hepimizi. Daha da önemlisi, bu etkiyi yayabilmek, duyurabilmekti ve etkileyici bir başlangıçtı 22 Nisan.

Dünya aslında 20 yıldır farkındaydı 22 Nisan’ın. 1970 yılında ABD’de geniş  katılımlı bir yürüyüş gerçekleştirilmişti.  Büyük kalabalıkların yer aldığı bu yürüyüşte dikkatler dünya için her geçen gün daha büyük tehdit oluşturan çevresel sorunlara çekilmişti. Bu sivil karşı duruş o yıldan sonra hep aynı gün Dünya Günü olarak eylemleri çoğaltmayı, sesleri yükseltmeyi hedefliyordu. Tabii bu son derece güçlü sivil girişim ABD’de her başarılı sivil inisiyatifin başına geldiği gibi yaygın bir ün kazandı ve bir süre sonra dünyanın her köşesi 22 Nisan Dünya Günü’nden haberdar oldu.

Türkiye ise tümüyle habersizdi Dünya Günü’nden. Ne bir çağrı, ne bir eylem, ne bir kampanya… Bırakın Dünya Günü’nü, kimsenin dünya için büyük tehlike oluşturan çevresel tehlikelerden bile haberi yoktu o günlerde. İşte böyle bir ortamda ÇEKÜL, 22 Nisan Dünya Günü’nde bir şeyler yapmaya karar verdi, Türkiye temsilciliğini üstendi bu misyonun. Hangisi önce hangisi sonraydı, ilk etkinliğimizin tarihi neydi diye arşive bakmak gerek, ama 90’ların başında 22 Nisan ÇEKÜL’ün gündemine girmişti. Bir keresinde Harbiye’de “1 m2 Dünya” yarattık. Gençler, çocuklar, yoldan geçenler gelip yarattığımız bu küçücük dünyaya kendi dileklerini, önerilerini aktardılar. 1 m2 oldu 1000’lerce m2. Sevgili Hüseyin Katırcıoğlu’nun fikriydi ve gerçekten çoğalttı bizi. Saygıyla ve sevgiyle anıyoruz kendisini bir kez daha.

Bir başka Dünya Günü’nde Galatasaray’daydık. Yüzlerimiz de dahil bembeyazdık İstiklal Caddesi’nde. Kirletilmemiş bir dünya istediğimizi duyurmaya çalıştık yine. Bir başka sefer Maçka’daydık. Bazen sadece afişlerimizle, bazen yazılarımızla, sözümüzle duyurduk Dünya Günü’nde isteklerimizi ve böyle böyle öğrendik, öğretmeye çalıştık 22 Nisan Dünya Günü’nü. Simgeseldi, ama gerçekten de çevresel sorunlardan kimsenin haberinin olmadığı o günlerde çok çok önemliydi bu yansımalar.

Artık herkes biliyor. Herkes kendi sesini nasıl duyuracağını düşünüyor Dünya Günü’nde. Tabii yine sivil sesler bunlar. ABD’de çoktan kurumsallaştı Dünya Günü. Her yıl yeni bir tema belirliyor EarthDayNetwork. Tüm dünyaya duyuruyor temasını ve örnek oluşturuyor STK’lara kendi organizasyonlarını nasıl yapabileceklerine dair. Bu yılki tema Green Generation/Yeşil Kuşak.

ÇEKÜL 22 Nisan Dünya Günü’nün Türkiye’nin her yerinde çocuklar ve duyarlı büyükler tarafından benimsenmiş olduğunu görmekten mutluluk duyuyor ve bir süredir özel bir etkinlik yapma gereği duymuyor. Her yıl Dünya Günü’nde sesini duyurmakla yetiniyor. Çevreciliğin yılda bir günlük bir gösteriyle yetinilemeyecek kadar ciddi bir iş olduğu inancıyla. Buna karşılık, yılın her günü 7 Ağaç Ormanları’yla, Kentler Çocuklarındır Eğitim programıyla, Sinan’a Saygı projesi kapsamındaki Sinan’ın müthiş su yollarıyla, Tarihi Kentler Birliği’nde ortak projeler ürettiği yerel yönetimlerle omuz omuza ilerleyerek, Anadolu’nun her yerinde gerçekleştiriyor etkinliklerini ve aktarmaya devam ediyor dokunduğu herkese büyük evin önemini.