1999-2000 dikim döneminde evlilikler, doğum günleri, kaybedilen yakınlar, doğan bebekler için dikilen minik fidanlar şimdi 7 yaşında birer ağaç... Biz de her yıl yaptığımız gibi 7 yaşındaki ağaçlarımızı ziyarete gittik, Çatalca Binkılıç'a.
Dikim alanımız, Binkılıç'ın merkezinde olmadığı için araçla gitmemiz gerekiyordu. Çevre ve Orman Şube Müdürlüğü'nün arazi aracının arkasına bindik ve yola koyulduk. İstanbul'a bu kadar yakın, sessiz ve çok fazla canlı türünün olduğu bir yere gitmek bizleri çok heyecanlandırdı. Ama dikim alanımız üzerindeki mandalardan korkmadık dersek yalan olur.
Alana ulaştığımızda şaşırdık, fidanlarımız tahmin edemeyeceğimiz kadar büyümüşlerdi. İstilacı bir tür olan akasyalar boyumuzu çoktan geçmişti ve tohumları rüzgarla savruldukça yeni fidanlar büyümeye başlamıştı. Yıllar önce dikilen tabelalarımız da akasyaların istilacı yapısından nasibini almıştı; tabelalarımızı çevresi ağaçlarla sarılmış bir halde bulduk.
Bir akasya ormanında yürürken tadı, kokusu ve geç kristalleşmesiyle ünlü akasya balından söz etmemek olmaz. Biz akasya balının güzelliğinden bahsederken karşımızda arı kovanlarını görmek bize güzel bir sürpriz oldu, artık arıcılık yapılabiliyordu ormanımızda.
Akasyaları geçip ilerlediğimizde karaçamları gördük. Karaçam fidanları doğal yapıları gereği akasyalar kadar hızlı büyümüyor, bu nedenle boyları biraz daha kısaydı. Birçoğunun boylarının kısa olmasına rağmen karaçamların da son derece sağlıklı olduğunu gözlemledik.
Ziyaretimizde bize eşlik eden Binkılıç Orman İşletme Şefi Cemil Kemikli, alanımızda yapılan ağaçlandırmanın başarı oranının çok yüksek olduğunu belirtti. Cemil Kemikli'den alanda yapılan çalışmalara dair bilgilerle birlikte ağaçlarımızın bulunduğu bölgenin haritalarını da aldık.
Ağaçlarımızı Binkılıç Orman İşletme Şefliği ve bölge halkına emanet etmekten dolayı içimiz rahat olarak ziyaretimizi tamamladık.
